Kendim için korkmuyorum, anam-babam,
senin için korkuyorum ölümden.
Zira, bir kötü yıkım olacak ölümüm senin için;
bir derin boşluk içinde kalacak dört bir yanın,
bir kara haberle geri dönecek yola çıkardığın kuşlar,
belki bir sabah güneşi soğuk düşecek omuzlarına,
Bir küçük zerrenin varlığı bile
Bir büyük cevheri ilan gibidir.
Gördüğün herşeye dikkatlice bak;
Her zerre bir büyük plan gibidir.
Acaba gerçekten var mı yıldızlar?
5*
Nasıl ağlamayım? Nasıl yanmayım?
Yar aşkı sinemi sardı bir kere.
Verdiğim ikrardan nasıl döneyim?
Aşıklar ikrarı verdi bir kere.
Beklerim bedenim yıkansın, yunsun,
Kaldırın ortadan oyuncakları.
Beklerim cesedim kefene konsun,
Çağırın sımsıkı saracakları.
Kefenmiş meğerse kuşanacağım,
Sana ortak bir anımızı getirdim gençliğimizden,
Sularında akşam güneşinin yıkandığı denizden,
Avuçlarımda ıslak ve yumurta sarısı bir güneş,
Kucağımda ayaklarının altında altınlaşmış bir kumsal,
Ben sana,
Sen bana
Güneş benim değil, ay ve yıldızlar benim değil,
Çimenler, çayırlar, çiçekler benim değil,
Ormanlar, denizler benim değil,
Benim olan bir kuru başım,
Bir iğneli fıçılar içindeki canım,
Bir yorulmuş bedenim,
Al canımı lütfeyle, istemezsen katleyle,
Bana senden başkası zerre kadar gerekmez.
Uğrunda feda ettim herşeyimi kitleyle,
Bana senden başkası zerre kadar gerekmez.
Her çileye katlandım, elemlere yollandım,
Saçların çiçekler, güller içinde,
Değip dokunamaz gülüne biri.
Güldükçe gül açar yanaklarında,
Gül olup çıkamaz önüne biri.
Elimi sallasam ellisi gelir,
Kulağım kapıda, gözüm yollarda,
Merakım remilde, aklım fallarda,
Ruhum bir kuş gibi bekler dallarda,
Senden ne bir haber, ne de selam var.
Kapım çalmak için seni bekliyor,
Seninleymiş o güzel kokuları bu kırmızı güllerin,
Seninleymiş o şatafatlı renkleri,
Körpe dudakları andıran körpe yaprakları
Seninleymiş,
Gidersen bir ben ölürüm sanıyordum,
Güller de




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!