Saklama, biliyorum;
Sendin mavi suları Van Gölü ‘nün,
Tatvan seferindeki vapurların düdüklerindeydin,
Ak köpükler içindeki iskelede durmuştun.
Bir serin sabah misali
Aktamar Adası ‘na
Gözlerim kalıyor sisler içinde
Ve ıslanıp duruyor kirpiklerim
Ne zaman bir tren sesi duysam,
Senden bir kere daha ayrılacakmış gibi
Eriyor yüreğim şamdanlardaki mumlarca
Ve varlığım oluyor amansız devler karşısında
Bomboştum, kamilleştim,
Saygı görmek hakkımdır.
Birçok sırla güreştim,
Saygı görmek hakkımdır.
Hiç almadım, hep verdim,
Yapraklar arasından süzüldü yine güneş,
huzmeler ağır ağır saçlarında geziyor.
Kapa da gözlerini renk içinde melekleş,
Zira bu güzel bahçe bir cennete benziyor.
Yuvarlak omuzların kalmış ışık içinde,
Sırlara İlk Dokunuş
Değdiği yeri bıçak gibi kesen kış rüzgarı akşam ezanından sonra çıktı. Birbaşlarına kalmış karlı sokaklar, perdelerini ıssız sokaklara kapatmış evler, karın karnı altında nereye gideceğini bilemeyen gariban yollar, kardan yapraklar kuşanmış ağaçlardaki iğreti yuvalarında ötmeye korkan kuşlar rüzgarın egemenliğine çarçabuk giriverdiler.
Durgun gözlerle önündeki ocağın yükselip alçalan, yelpirdeyen, dönen dolaşan, esneyip yaylanan alevlerine dalıp gitmiş olan Hikmet Dede, önce kulaklarının seslendiğini sandı, sonra soluğunu tutup kapıya kulak verince, donmuş tahtalara inen yumruk seslerini rüzgarın ulumasından ayırabildi.
- Güm… Güm… Güm…
- Kimdir o?
Dün gece uyurken seni seyrettim,
Masallardan gelen bir kuş gibiydin.
Yüzünün rengini güle benzettim,
Yorulup renklere konmuş gibiydin.
Sanki dört yanında gelincik vardı,
Aşkı hayal sanırdım, boş bir masal sanırdım,
Seni gülerken görüp o an inandım aşka.
En güzel gülde bile tebessüm aranırdım,
Seni gülerken görüp o an inandım aşka.
Melekleşmiş mermerler gördüm ömür boyunca,
Ne mektup gönder bana, ne de bir mektup bekle,
Acaba yıllar yılı çektiğim yetmedi mi?
Süsledim hayalini sırmalarla, ipekle,
En sonunda tükendim, hoşuna gitmedi mi?
Sana zorla bağlayıp eza ettim kalbime,
Saçının parıltısı
Sanki altın sarısı,
Sen bir ceylan yavrusu,
Ben su içtiğin ırmak.
Yüzün aydan alınmış,
Ne hale geldiğinden haberdar değilim yüreğimin,
Aklımın-fikrimin nerede olduğundan haberdar değilim;
Seleyi suya, varlığımı sele vermişim,
Selleri sellere katmışım,
Tufanlar içindeyim,
Ayak basacak yerim kalmamış yerler içinde,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!