Tıkanıp kalmış değilim kör bir damın deliğine,
Sen yoksun diye bir pabuçta değil iki ayağım,
Zira umutlarım var senden yana;
‘Ya sabır’ Diye tesbih tesbih çektiğim,
Gözyaşlarımı ipine dizdiğim damla damla,
Yüreğimi imame ettiğim, topuna.
Bilemiyorum
Yüreğim sızlıyor seni anınca,
Hep böyle oluyor yağmur yağınca,
Mahzun gözlerime yaşlar dolunca
Dönmüş er meydanı bitpazarına;
Kerem geçinenler sevdayı bilmez.
Aslı haydut olan kibar kesilir,
Bir sessiz bakışla kavgayı bilmez.
Mızraklar atarlar bir kıla karşı,
Dopdolu bir sandalın içindeyim,
Yanımda çilelerim, acılarım, kalp ağrılarım,
Olmazlarım, engellerim,
Canımı yakan vefasızlıklar, hainlikler,
Düşürüldüğüm bilcümle tuzaklar,
Bir türlü sona ermeyen ayrılıklarım
Seni o yücelten çektiğin hasret,
İçinde yer alsam; gözünü sevmem.
Ayrılık seveni yücelten birşey,
Her gün öpebilsem yüzünü sevmem.
Ellerimde olsa o ellerini;
Kapadım kapılarımı seslere, bir büyük sensizlikte,
Güneşlerim sessiz dopuyor, sessiz başlıyor günüm,
Deniz sessiz dokunuyor sabahlara,
Dalgalar kumsalları sessizce kucaklıyor,
Martılar sessizce çırpıyor bembeyaz kanatlarını,
Rüzgar sessiz esiyor,
Sevdinmi birini candan, yürekten
Aklın maklın kalmaz, ten sarhoşlanır,
Asılacak olsan değer vermezsin,
Son solukta bile can sarhoşlanır.
Sanırsın bulutlar ipek mendildir,
Dere olur, su olmaz ya,
En bulunan bulunmaz ya,
Seraplara varılmaz ya;
Yerin işte öyle belli.
Gezindiğin bahçe bomboş,
Yıldızlara dönüp bak,
Yüzün gibi pasparlak,
Mehtap altın yuvarlak
O güzel gözlerinde.
Değme saçın savrulsun,
Gözlerim yol çekiyor,
Yol çekmese dalıp gitmezdi uzun uzun,
İnan ki; yolculuk var bugünlerde sana doğru,
Ya bugün, ya yarın,
Ya akşam, ya sabah,
Ah yakamıza yapışıp düşmeyen bu ayrılıklar,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!