Eyup’un çilesi bitti
Binim derdim bitmiyorki
Ömrümün bir çoğu gitti
Benim derdim bitmiyorki
Gönül düştü bin Gonca’ya
Gönül sevdalardan yana
Sevmedi ya kana kana
Sevgilimi verin bana
Bütün dünya sizin olsun
Sevdam içerde ve derin
DENİYOR BİZİM ORADA
Damdıra da denir ufak sazlara
Asik denir kadınlara kızlara
Bir yaşından küçük genç horozlara
Ferik de deniyor bizim orada
Tozlunun başından da seyran eyledim
Elbistan ovası puslu görünür
Belin başında da atı eğledim
Şu bizim obalar yaslı görünür
Amanat yurt da da yolumu şaştım
Seni arzuladım ey dikmen dağı
Neden bilmem içimde bir sızı var
Eriyerek bittim gurbet ellerde
Çoğu gitti şu ömrümün azı var
Sen de bu dünyaya direğim sanma
Hatırımı sorsan gider ağrıma
Bir sancı saplanır birden börüme
İtiraz mümkünmü,haşa eğrine
Bağladın kendine kul ettin felek
Kuruttun diktiğim,yeşil fidanı
Beynim nere,ayak nere
Gitmiyor gittiği yere
Yeşil gözler kanlı dere
Ben o, eski ben değilim
Gönlüm sevmeyi unuttu
Senden ayrı hayat, azaplı kabir
Azrail ensemde durur birebir
Kalbini eyle de Defter-i kebir
Uygun yere yazda unutma beni
Ellerim boşlukta elini arar
Kırdım sevdiğim kadını
Oda çıkardı tadını
Kalbe yazdığım adını
Ağlayarak söküp attım
Anlamadım merağını
Yine karamsarlık bastı ruhumu
Gözlerim maziye dalıp duruyor
Kabuslar arkadaş oldu uykuma
Vakitli vakitsiz bölüp duruyor
Silemedim nakışlandın özümde
küstürse de gönlünü kırsa da kalbini
barış barış barış
hiçe saysa da kıymetini
altın yere düşse ne olur ki
ne olursa olsun kahretme
Mevlana demiş yüz kere tövbe etsen de
özüne dön kendini maffetme
barış barış barış
yarışacaksan barışmakta yarış
o etmiş ...
küstürse de gönlünü kırsa da kalbini
barış barış barış
hiçe saysa da kıymetini
altın yere düşse ne olur ki
ne olursa olsun kahretme
Mevlana demiş yüz kere tövbe etsen de
özüne dön kendini maffetme
barış barış barış
yarışacaksan barışmakta yarış
o etmiş ...