İlk dostluklar kavga ile başlar derler.
Ben seninle hiç kavga yapmadım ki
Sarhoşluklar ise içmekle başlarmış
Oysa ben hiç içki içmedim ki
Ama yinede
Türlü çeşit renkler açar
Güzel kokar kır çiçeği
Utanarak yere sarkar
Utangaçtır kır çiçeği
Bir bakarsın taş başında
Kurumuş hazan olmuş güzelim bağlar
Maziye bakarda durmadan ağlar
Yanı başında yükselen beton binalar
Eskiyi yeşilliği düşünür içi kan ağlar
Geriye bakarak içten ah çeker
Karda meram kışta meram ne güzel,
Yazda meram güzde meram ne güzel
Meramım da sefalar Konya ma özel
Her mevsimi yaşanası Meram’ım
Deresi var yakası var görmeli
Hey ağalar ben acıdayım yastayım
Köyümden ayrıyım içten hastayım
Yerde miyim gökte mi sanki boştayım
Köyümün hasretiyle yanarım beyler
Yakında dururum köyüme yakın
Yaz gününde sıcağına yandığım
Kış gelende tipi boran donduğum
Kaynak sularından içip kandığım
Taşına toprağına kurban olduğum
Cepheden cepheye at oynattığım
Şu yüce dağları duman bürüdü
Lale sümbül mor menekşe yürüdü
Dağlarda yaşadığım anım var idi
Çimenin leylağa karışmış dağlar
Lodos yeli gıcıl gıcıl gıcılar
Çiçekler arasında açan gülün goncası
Şu gönül penceremin tüllü perdesi
Etli pilavın yanında pirinç zerdesi
Bunca aşk güzelliğinin tek mimarı sensin
Tomurcuklar arasında goncası açmış
İşte Nisan ayında yağmur yağıyor gayri Mayıs övünür
Rabbim bu yağmurları vermezse tüm canlılar dövünür
Kurak yılda toprak ana kahrolur doğaya küser darılır
Düşen damlaya insanoğlu şükreder yağmura rahmet denir
Kışın karlar az yağdı belli ki bu yılın geleceği kurak
Hayat bir su misalidir
Akar akar duruverir
Melek ölüm şerbetini
Bildirmeden sunuverir
Yolunu almış gidecek




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!