Bahar geliyor çiçek ve böcekleriyle
Sulu sepken yağmurlu bereketiyle
Üşüten havası yakan sıcak güneşiyle
Yaşam için sunduğu oksijenli havası başka
Şimdi kıştan bahara dönüş günleri
Açtı doğanın tüm çiçekleri gülleri
Coştukça coşar çayların azgın selleri
Ülkemin her mevsim de neşesi başka
Kuşlar yuva yapmaya malzeme toplar
Çayırlarda oynaşır kısraklar ve atlar
Güreş için soyunurlar ustalar toylar
Yurdumun ananesiyle töresi başka
Yüce dağların karları gayri eriyip akar
Kardelen çiğdem nergis topraktan çıkar
Koyun ve keçilerden yavrular doğar
Doğamızın baharlarda havası başka
Bahar gelir doğada canlı cansız uyanır
Dağlar kırlar yeşilliklere boyanır
Gençler çayırlarda oynar gönenir
Topraktan süzülen karlı suları başka
Mevsimler içinde sen başkasın bahar
Her canlı yaratığa çeşitli gıda sunar
Göçerler yaylalarda çadırlar kurar
Baharda doğanın bereketi verimi başka
Yeşillik sarıya döner yaz sonu güzün
Kışın kar indirir bulutlar yoğun yoğun
Rabbim rızık verir ta kıyamete değin
Yaratanın ilahi rahmeti bereketi başka
Ozan İsmail bu mevsim kıra hevesli
Kışta ev hapsindeydi altın kafesli
Kırlara çıkınca yeşerdi gönül bahçesi
Ömrünün her zerresinde yaşam bir başka
Ozan İsmail DETSELİ
12 Nisan 2012 ev
Gökyüzü parçalı bulutlu
Ay dünyayı seyrediyor.
Ayın tam dolunay şekli
Geceye alabildiğine ışık veriyor
Bulutlar arasında gizlenerek
Bir alçalıyor
Sevgilim salınıp seyrana çıkmış
Hayal mi gerçek mi bilemediğim
O kara gözlerine sürmeler çekmiş
Elinde kınası var mı göremediğim
Kirpikler ok olmuş attı kalbime
Açtım bedestan oldum
Dillere destan oldum
Satılmadı kumaşlarım
Ellere rüsva oldum
Açılmış bedestanlar
Bekledim geceyi günü bekledim
Bekledim geçmişi dünü bekledim
Aylar geçti günlere yılı ekledim
Gelmedin sevgilim niye gelmedin
Bekledim kapının her çalışında
Hür olmak ister kırda açan çiçekler.
Her tür çiçek saksıdaysa tutsaktır
Kırların neşesi gülleri genişçe açar
Evin camında olsa da çiçek tutsaktır.
Sabah gün doğarken görünmek ister
Yıllarımı kaybettim, arıyorum çaresiz.
Giden gelmez bilirim, bir umuttur benimki…
Çocukluğum nerede, belki döner gençliğim,
Giden gelmez bilirim, bir umuttur benimki.
Mevsimler geldi geçti, ömür bitmek üzere.
Neler oldu bilemedim cihana
Doğamı değişti biz mi değiştik
Güvenilmez oldu artık insana
Töremi değişti biz mi değiştik
İnsan birbirine güven vermiyor
Bir sabah uyandım erken
Bende beni bulamadım
Dün bitmişte yarın gelmiş
Geçen dün' ü bulamadım
Hakkın divanına durdum
Ağzındaki beyaz inci dişlerin,
Keman yayı gibi kalem kaşların,
Akmasın gözünden yazık yaşların,
Ağlama sevdiğim gül derim sana.
Yanakların al al kırmızı kiraz
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!