Yaz geçti de dağı duman bürüdü
Bu ıssız dağda mahzun yaylalar
Kurt ve çakal azığını aldı yürüdü
Rüzgara bel vermişler ulu ağaçlar
Sende geçti taze gelinlerin sefası
Ayva çiçek açmış yaza işaret
Bülbülün ötüşü güle ibadet
Bülbül güle konmaz ise ihanet
Ötme garip bülbül şen değil gönül
Her kuşun bir ayrı ötüşü vardır
Ayağımda ayakkabım
Damarda dolaşan kanım
Melek gibi güzel kadın
Yanakların tatlı güzel
Kaşığında çorban olsan
Top pişmiş yumurta gök soğan
Tandır güdüğü ve bazlamaylan
Tat alınır yaban sarımsağından
Dağda yenir de hiç doyulmaz mı?
Bahar bitiyor bak gelecek yaz
Sene bin dokuz yüz altmış bir
Aylardan Temmuz
Günlerden ise Pazar
Sabah saatin beşi
Tam bir saat sonra doğacak sabahın güneşi
Sırtımda satılacak metaım var bir çuvalda
Yetişmeyen işime
Yetişmeyen aşıma
Ağrıyan başıma yetişen anam
Bayramda, bayramlıklarımızı giydirip
Saçlarımızı tarayıp, elimizi kınalayan anam
Söyler misin Ana olmak neden zor?
Baharın gelişiyle yeşerir doğa
Misk kokusu saçar bahçeye bağa
Ağaçta oluşan meyve şifa kullara
Âşık olur bu gönlüm açılmış güle
Kırda çiçekleri açarken gördüm
Gözlerin sevgi ile göze bakıyor
Dudağın dudağıma değdi yakıyor
Aşkın ılık ılık şu kalbe akıyor
Ömürler uzarmış aşkı yaşarsak
Yürek insanlarda aşk için çarpar
Azgın sele kapılmış aktı yıllarım
Çekmez bunca yükü artık kollarım
Virana dönüverdi şimdi evlerim
Yerle yeksan oldu köşklerim benim
Âşık olur severdim bende güzeli
Çiğdemin sarısı menekşenin mor’u
Türkü mırıldanırken yaylanın yolu
Bütün dağların zirvesi kar ile dolu
Baharı çağırıyordu Mart ayının sonu
Aşabilsem yüce dağların ardına
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!