Hazanım çağırıyor beni sevdiğim
Baharda tomurcuk gülün derdiğim
Geceler hayaline selam verdiğim
Gül bahçenden bir adet gül gönder bana
Bir resim gönderde ona bakayım
Hoyrat geldin yine hoyrat gidersin
Nasıl getireyim ki seni ele ben
Aşkına yandırdın bana gülersin
Şikâyet mi edeyim seni güle ben
Güneş karla boğdu beni
Zoru yaşatan mesire yeri
Tarihi ünlü meram tepesi
Bu Meram çok üşüttü beni
Bir gün önce güneş vardı
Gönlümün kervanı yollara düştü
Bilmem nerelerde bulur yârini
Cebelleri aşarken tebdili şaştı
Acaba kimlere döker derdini
Gönül kervanı bu deve yok at yok
Bir aşk ki sırrına eremedim
Düşüne yattım göremedim
Zevk ve sefa süremedim
Bu genç ömrümü yaktı gitti
Dost elinden bade içtim
Girdim bir gülistana gülleri mis kokuyor
Gülistanın bülbülleri şakım şakım şakıyor
Bülbül sevdiği gül ile sanki aşkı yaşıyor
Canlı ile cansızlara bu aşk veren Rabbim
On beş on altısında gelir aşkın sırası
Bahar gelip doğa hayat bulunca
Körpe kuzu annesine uyunca
Kuru toprak bolca suya doyunca
Severim doğayı birde güzeli
Toprak ana ürününü verince
İyi gününde dost olanlar
Dar gününde kaçar senden
Ya birde çok hasta olursan
Çocuğun eşin bıkar senden
Dünyada çok örneği var
Şubat ayı zor geçen kışın yelini boğmuş
Nebatat toprak ananın bağrından doğmuş
İhtiyar vücutlar bu kıştan hayli yorulmuş
Cennet ülkemizin tadı bir başkadır beyler
Bu yıl dağ orman her yer karlarla dolmuş
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!