Bağrıma bir od düştü küle döndürdü
Sam yelleri gibi esti de çöle döndürdü
Suları kurumuş bir göle döndürdü
Felek senden şikâyetçi olmaz mıyım ben
Beni aşk oduna yar’a yandırdı
Özlemiştim Köylerin Temiz Havasını
Gezdim bir Pazar günü dağını ovasını
İnsan unutur mu doğup büyüdüğü yuvasını
Her mevsimin bir başka canım Türkiye m
Bugün köydeki bahçeleri alacağım konu
Saati durduramazsın
Çünkü yay’ı kurulmuş
Akrebi yelkovanı dönüyor.
Günü durduramazsın
Güneş sabahtan doğuyor.
Geceyi durduramazsın
Yalçın kayalarında keklikler öter
Sarp yamaçlarında çağşırlar biter
Yeşil çayırlıklarda güzelleri seker
Bu dağlar cennet vatanımın güzelliğidir
Kerdeme kekik yetişir şifalı otlar
Bir yağıp bir esen şu deli gönlüm de
Rüzgârın serin havası kaybolup gider
Çiseyen yağmurlar gibi gönlüme akan
O sevgi damlacıkları ılık ılık gönlüme işler.
Güzellerden talep var gitsene derim
24 Kasım Öğretmenler Günü ne
Çocuktum ufacıktım
Okullu olacaktım
Korkuyordum okuldan
Babam tuttu kolumdan
Şöyle bir terennüm belirdi bende
Seğrir her azalarım bu naçiz tende
Ecel bizi bulacak bilinmeyen yerde
Geliş gidiş bileti artık cebine konmuş
Uyanış olur mu artık ruhsuz bedende
Bir çeşme başında vardım uykuya,
Uyandım karşımda bir Yörük maya,
Cemali benziyor gökteki aya,
Yaktı kül eyledi Yörük güzeli.
Omuz unda testi bana bakıyor,
Ayrı düştüm şu vatanımdan elimden
Diyar ı gurbet elde ağlar gezerim
Hoşlanırdım hemşerimin tatlı dilinden
Güzel ülkemizin hasretiyle yanar gezerim
Keşke vatanımda kalıp köle olsaydım
Beni bırakıp gittin uzaklara
Yaş süzülmüş al yanaklara
Kesilen kurbana ve bayrama
Özlem mi duydun al dudaklım
Gurbet yad ele atmış seni
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!