Ağaç gibi esne fakat kırılma,
Ağaç gibi kanaat et yorulma.
Ağaç gibi dinlensinler gölgende.
Ağaç gibi hayat bulsunlar sende,
Ağrı’dan Asya’nın özü görünür,
Türk’ün ihtişamlı izi görünür.
Ağrı’nın bembeyaz ufuklarından,
Hem istikbal hem de mazi görünür.
Mayısın yirmi dokuzu,
Surlara bayrak dikildi.
Dalgalandı ay yıldızı,
Surlara bayrak dikildi.
Tarihler aslına döndü,
Bin dokuz yüz on altı... Koptu Kop'ta kıyamet!
Bir şanlı müdafaya şahit oldu memleket.
Büyük bir istilaya başladı Rus doğudan,
Anadolu’yu işgal hedefiydi doğrudan.
Sarıkamış’tan sonra sarsılmıştı ordumuz,
Sarılmıştı her yandan düşmanlarla yurdumuz.
Yaşattı asırlarca Türk’ün huzur çağını,
Kıtalarda hükmünü sürdü Şanlı Osmanlı.
Dalgalandırdı gökte adalet sancağını,
Tahtını gönüllere kurdu Şanlı Osmanlı.
Fethetti Fatih ile İstanbul’da cihanı,
Biz şanlı Türk Milletiyiz,
Tuğlar bizi ayıramaz.
Ummanlara hükmettik biz,
Sığlar bizi ayıramaz.
Bizimle dindi zulüm, kan,
Mezarlar bu mezarlar,
Kederler, intizarlar…
Her yanda, her tarafta,
Sıra sıra uzarlar.
Mezarlar bu mezarlar.
Bir güneşti İslam’ın semasında Mevlana,
Aydınlattı çağları, ışık saçtı cihana,
Açtı kanatlarını sonsuzluğun insana.
Sevgi dedi, aşk dedi, gönül dedi, dil dedi,
Hoşgörü abidesi ol Hazreti Mevlana.
Ey Türk! sonsuza kadar sürecek senin şarkın,
Sen ki kutlu destanı, kahramanısın Şark’ın.
Ey Türk! düşmeyecektir dillerden şanlı türkün,
Dinleyecek asırlar türkülerini Türk’ün.
Göz kırpınca kundaktan uyandık sandık güya;
Meğer dalıvermişiz bir efsunkâr uykuya.
Aralık 2010
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!