Çakıl taşı saf, berrak; taşın en zirve hali…
Çakıl sularda bulur engin kemali.
Çağların hicranını barındırır bağrında,
Dağ gibi yüreğinde taşır bin ihtilali.
Cihangirlerin otağı,
Hayattır taşı, toprağı,
Kervanların baş durağı,
Medeniyetlerin yolu,
Güzel yurdum Anadolu.
Bayramlar, toplumların durulduğu günlerdir.
Bayramlar, yaraların sarıldığı günlerdir.
Bayramlar, insanların coşkuyla kaynaştığı;
Gönül köprülerinin kurulduğu günlerdir.
Bir akşam bu sahilde batan güneşi izle,
Kızıl ufkun ardında birleşirken denizle.
Görürsün ışıkların denizde yandığını,
Görürsün her akşam bir devrin kapandığını.
Ayrılık isteyenler, etrafına bir baksın…
Kan ile gözyaşından başka ne bulacaksın.
Sanıyor musun sana, özgürlük verecekler?
İşte mazlum Filistin, işte acı gerçekler.
Bu dünya baştanbaşa aşktır, hüzün, umuttur,
Bu yağmurlar gözyaşı, bu sevdalar buluttur.
Tut gönül ırmağını yatağından taşmasın.
Tut ki kuru çöllere akıp buharlaşmasın.
Dalgalar, ne fırtına, ne de sadece bir su;
Dalgalar, denizlerin karalardan arzusu...
Dalgalar, denizleri kirinden arındıran,
Dalgalar, her damlada bir derya barındıran…
Çocuklar evlerin neşe kaynağı,
Hayatın çiçeği, balları onlar.
İnsanını dünyaya bağlayan bağı,
Hayat ağacının dalları onlar.
Saadet saçarlar, mutlu olurlar,
Bir kısa keyif çatmak, bu hayat bir hamakta;
Hüner bu salıncakta asıl sallanmamakta.
Ekim 2011
İsmi Sultan Selim’di, namı Yavuz’du O’nun.
Asırlara nakşeden muhteşem izdi O'nun.
Geçti tüm saltanatı sefer otağlarında,
Nice zaferlerini tarihler yazdı O’nun.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!