İçerken pınarlardan akan tertemiz suyu,
En gür kaynağı oldu artık kentlerin kuyu.
Kurudu damarları asırlık çeşmelerin,
Klorlu musluklara mahkûm ettik kamuyu.
Bırak boşu boşluğu, daima doluya bak;
Varken pek çok sofrada nice içi boş bardak.
Ekim 2013
İstemem dünyada sensiz bir güneşi, ayı ben.
İstemem sensiz olan bu koskoca dünyayı ben.
Bir cefâdır sensiz geçen ömrümün her nefesi,
Neylerim garip ellerde sensiz bir sefayı ben.
Ses verir yerler, gökler, her şey, her varlık Bir’den;
Doldurulur sonsuzluk kadehi bu iksirden.
Dinle yüksek dağlardan esen fırtınaları,
Kulak ver bir toprağa ne duyulur kabirden.
Değişmiş sımsıcak aşk, bir kuru sevmek olmuş.
Kararmış ak sevdalar, nefsani istek olmuş.
Bir nazenin bülbülken göklerde kanatlanan,
Bataklıklarda uçan bir sivrisinek olmuş.
Ömür bir kaç metre ip, dünya bir deste yumak;
Marifet bu tezgahta sonsuzluğu dokumak.
Mayıs 2013
Ey solgun gölgelere hayat veren aynalar,
Ey görkemli gökleri yere seren aynalar.
Sizin tüm haşmetiniz bağlı bir küçük taşa,
Ey hayal sarayında boy gösteren aynalar!
Bir gece sokaklardan tank topuyla şer geçti.
Bir gece ki vatanın bağrına hançer geçti.
Çöktü kara bulutlar, koptu kızıl kıyamet!
Dumanlı şafaklardan sanki bir mahşer geçti.
Biz ki şanlı çağların zirvelerinde estik,
Yerde şahlanan nefes, gökte gürleyen sestik.
Bizimle şafaklarda açıldı kutlu sırlar,
Bizimle hayat buldu yeryüzünde asırlar.
Ne doğu ne batıyız,
Bizler Türk Milletiyiz.
Hem mazi hem atiyiz,
Bizler Türk Milletiyiz.
Ilık eser yelimiz,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!