senle aramda
kaç günbatımı yaşandı
mart soğuğuyla her yanı ıslanmış
yıldızları seçiyorum tek tek geceden
rüzgar o kadar serin
Şaşırmış bir yolcu gibiyim
İçimde yıkılan hayallerim
Yine resmin elimde yine bir kağıtta ayrıntılar
Hayal senden ibaret
Yine şarkın çalınıyor bu gece
salat-ü selamların en güzeli sana efendim
sensizlik girdabına kapılmışım mecalsizim
sana sensizliğin acısını anlatmak isterdim
sana boğazıma düğümlenen hıçkırıklarla
anlatmak isterdim sensizliği
kalbimin derinliklerinden gelen kıpırtıları
her gün filesiyle bir kadının geçtiği pazar yeri
okuldan dönen bir çocuktur yaşam belki
yakılan bir sigaradır
bu cehennem sıcağında
sen unutursun, ben de yeni baştan anlatırım
zaten başka bir şey kalmaz aklında senin
kaldırım kenarından kadınlar geçerken
hay gözüm kör olaydı da bakmaz olaydım
sen kumsalda oturup uzaklara dalmışken
kaç dolunay yansır denizine
kaç melek öper seni
sen uyurken usulca içimde
en çok ben yoruldum
ağır ağır batıyordu güneş
ufka sinmişti bakışların
dört bir yan kıp kırmızıydı
nar dalları zeytin ağacı
göğsü sarı kiraz kuşları
susan suydu sarmaşıktı
sevdam sana
özlemim sana
hasretim sana
yoksa şu mavi sonsuzluğu delen minarelere çıkıp
haykırsam sana olan özlemimi
gam içinde, keder içinde
bela yağmurları gökten yağarken
hiçe dökülüp gitmek varken
bir denizi ummanda
fena fillah bulmak gerek
bu nasıl gönülse
ak denmez
kara denmez
alacası bol
kuşkusu bol
rahat denmez
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!