Neden, müsrifçe harcarız zamanı
Ak düşüp de, yaşadığımızda hazanı
Kahırla, pişmanlıkla, yaşarız giden anı
Vakit kaybetmeden, tasarruf etmek lazım
Cimrilik zarar, müsriflik yapma aman
Ak perçemli, nenem benim
Söyle bana, derin çizgilerin anlamı nedir
Hangi zamanların, çilesi hüznünde kaldı yüzün
Uzaklara dalmaktasın, ufuklara bakmaktasın
Onca geçen yılların, neresinde kalmaktasın
Söyle, ak perçemli, nur yüzlü nenem benim
Ben bir dut ağacı gölgesiyim
Bir kozaya yem olmuş yapraklarının
Göz bebeğimde, tanelerimdi dökülen
Ve can yakmaktaydı koza, ince, ince kemirdiğinden
Kemirmeye mecburdu, ipek çıkaracaktı böcekten
Ağla sevdam ağla yağmurlara inat
Uzak açlıklara yanarcasına
Katran karası gecelerdeyim
Çocuk mahsunluğun da bi çare suskun
Bilmem kaçıncı saatindeyim gecenin
Sen sen öksüz sevdam
Deniz mavi gök mavi özgürlük dediğin hangisinde gizli
Ya bir kuş gibi ya da bir uçurtma gibi uçacaksın göklerde
Pupa yelken açacaksın denizlere ufka doğru alabildiğince
Sonuçta ikisi de özgürlüktür mavisi ellerine değebilirse
En çok martıları kıskanırım bir tek onlar ikisini yaşar özgürce
Deniz mavi, gök mavi, özgürlük dediğin hangisinde gizli
Ölümse bu aklıma gelen
Menzile yaklaşmıştır bu aciz beden
Eğer gelmişse vakit tamam olmuşsa an
Son aklımda dostlarım olsun kalan
Birde sohbeti olabildiğince var olan
İster zengin ol istersen ol fakir
Yoklara karışmışım, kimseler aramaz sormazlar
Yanımdan geçip dururda, kör gibidir görmezler
Çıkarı yoksa eğer, insan olduğumu bilmezler
Farkında olmasalar da kayıtlarda yaşıyormuşum
Ben de bir ferttim bir muhabbet ile geldim
Bir sevda uzaklarda ağlıyor kimsenin duymadığı
Feryatlar hıçkırıklarla dile gelmiş, ağlamalar delice
Duyarsız gönüller ise en katı çıkarlara gebe
Hangimiz denk gelmişsek isteyerek birbirimize
Bir tesadüfle karşılaşmadık mı hayat sahnesinde
Ya uğraşların içinde ya baktığımız şekilde
Kış bitip de, bahar olmadan, açmaz çiçekler
Nasibine aramak için, çıkar börtü böcekler
Bir parmak bal çalmayla, örtülür mü gerçekler
Nankörlük işlemiş artık,
Can çıkmadan huy çıkar mı?
İki minare arasında, altın tabak gibi
Guruba düşmüş güneş, batmakta
Zaman, dönmekte geceye ve tasalanmakta çocuk
Yine akşam oluyor, yalnızlık başlayacak,
Karanlık çöktüğünde
Oyalanmaktaydı gündüzleri, sokaklarda gezdiğinde
selamlar.şiirleriniz harika.ben kitapçı kız! ...