Muhabbet olmadan gönüller doymaz
Candan dost aradım, dostum olmadı
Kadir kıymet bilmez, hal hatır sormaz
Yalancı dostlara küstüm olmadı
Bir adım gelene, koşarak gittim
Hiç kulak verdin mi? Toprak sana ne diyor.
Benden aldın bedenini, kıymetimi bil diyor.
Bende açtın gözünü, bende sürdün sefayı.
Ezada da cefada da seninleyim ben diyor.
Ne verdin de fazlasıyla almadın benden.
Toprak kalıba girdi ve ruha beden oldu
Siyah oldu, ak oldu, bedenlere ten oldu
Öz rengini yitirmedi tene renk veren oldu.
Böyle bir renk gördün mü topraktan başka.
Cümle canlı ve nebatı bağrına basan
Bir hayat ninnisi,
Ömrünce uyutur seni.
Hoş umutlar peşinde
Sinsice avutur seni.
Bir asır yaşasan da
Kaçamazsın sonundan
Bilmediğim bir yerde,
Bir akşam vakti...
Ay ışığında gördüm,
Aydan parlak sureti...
Ama yaklaşamadım.
Ve o akşam gördüm,
Vefayı sen göster, bekleme elden.
Yapılan iyiliği, hep aklında tut.
Verdiğini gizle, öteki elden,
Yaptığın iyiliği, muhakkak unut.
Tekrar etmezse günah, pişmanlık güzel.
Huzuru aradım, her bir mekânda
Çoğu bulamadım, azdan usandım
Mevsimler an oldu, akan zamanda
Bahardan, kıştan, yazdan usandım
Bülbül olsam gülle niyaz ederim
Hakikat diyeni saf bellediler
Yalana meyleden dilden utandım
Doğruya, dürüste laf söylediler
Harama meyleden elden utandım
Haksızlık gördü mü dilini yutan
Yaşadığı her toprağı, bu millet vatan kılmış
Bir karış toprak için ne kanlar akıtılmış
Ebed müddet istemiş, devletin bekasını
Devletsiz olmaz demiş önce devleti kurmuş
Asker doğmuş bu millet dizildi mi bir safa
Özlüyorum...
Yağmurun bulutu özlediği gibi.
Ve yağmak istiyorum, sağanak sağanak…
Sel olmak sevdiği yolunda.
Ve kavuşmak...
Denize koşan ırmak misali,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!