Dünyanın kafasına vurduk,
Sıra sıra dağlar...
Gözüne vurduk,
Okyanuslar...
Susuz bıraktık,
Çöller...
Duraklar, kalabalık da yalnız,
Kimseyi bekletmek istemezler.
Duraklar, akıllarında tutamaz,
Gidenlerini, çabuk unuturlar.
Duraklar, hep aralarda kalır,
Yumurta kapımıza dayanıp,
Tedbirsiz yakalandığımızda,
İş işten çoktan geçip gitmiştir.
Her şey kırılıp da dökülmüş,
Bir çuval incirimiz mahvolmuş,
Ağzımız çuval gibi büzülmüştür.
Koyu yanlışlarımız varken,
Doğru sonuçlara ulaşamayız.
Yalan yanlış bildiklerimizle,
Yanlışlarımızda ısrar ederiz.
Bütün yanlışlarımızı sıralayıp,
Bir elveda diyemiyeceksen,
Bu ne kalış ne de gidiştir.
Beni aklında götüreceksen,
Sana gitme diyebilmeliyim.
Haber vermeden gidersen,
Kalbimin düzeni bozulmuş,
Neden hızlı, hızlı atıyor?
Aklıma geldikçe hayali,
Gözlerim neden kararıyor?
Dertlerime derman olacak,
Gözden yaş dökülür,
Kalemden kelam.
Sözden inci ile mercan,
Kalpten Azimüşşan.
Doldur be saki, sarhoş olmam lazım!
Gergefime işlenmiş tüm dünyalıkların,
Diz boyu rezilliklerini geride bırakıp,
Bir an önce bu yerden ayrılmam lazım.
Doldur be saki, her şeyi unutmam lazım!
Sesler bekleriz,
Kulaklarımıza aşina.
Çok tanıdık,
O sesler gelmez.
Gözden uzak,
Sadece, dört işlemdir hayat,
Doğru bildiklerini çarpıtma!
Kimse seni sevmese de sen,
Sevince, kalbinden çıkartma!
Sadece, dört işlemdir hayat,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!