Gönlün benimle konuşmasa,
Sussa dilin, çıkmasa sözün,
Sevdiğini hiç merak eder mi?
Arayıp da sormayan iki gözün.
Nedir senin bu inadın,
İnadını da yanına al sen,
Böyle yaşamana devam et!
Sakın ha gideceğim deme,
Geldim de sen, işine bak,
Sen hep böyle devam et.
Gecemizi dilim, dilim bölen,
Akıllarımızı başımızdan alan,
Hayatımızın düzenini bozan,
Acılarımız, mesaiye gece başlar.
Yaralarımızın ağır şiddetine,
Saçlarını rüzgara bıraktığında,
Sana bir serinlik gelirdi ya,
İşte o bendim manolyam...
Gözlerin yıldızlara bakarken,
Kayan bir yıldız görürdün ya,
Bir tünel düşün!
Kıvrım kıvrım,
Uzun, ince, dar.
Bir adam düşün!
Ekmek parası için,
Griden gri bir hayatta,
Ne inciler, ne mercanlar,
Mavinin hakkını maviye,
Gri kalpliler mi verecek?
Gözlerden saklanan yalanlar,
Kimbilir hangi gönüle girecek?
Her şeyimiz bir şeylere mecbur,
Örneğin, ben sana, sense bana.
Geceler aya, güneş yıldızlara,
Yaşamak için dahi herkes dünyaya.
Gözlerimiz üzülünce ağlamaya,
Bir kaç kuruşu,
Bir şişe gazozu,
Oldu mu mutludur.
Kırmızı elma şekeri,
Yuvarlak kağıttan helvası,
Doydu mu mutludur çoçuk.
Yedi renk ebem kuşağının,
Altından benimle geçsen de,
Bendeki sırlara eremezsin.
Aklına gelse de gözlerim,
Yazılan yazgımı göremez,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!