Söylenen her yalana kanıyorken,
Daha kaç gönle misafir olurum?
Hepsi de tek tek bırakıp giderken,
Daha kaç hercaiyi sevip üzülürüm?
İte, soysuza kalmamıştır, bırakılmayacaktır bu dava,
Canlarımız, hediyemiz olsun hepimizin SüphanAllah'a
Analar, Şehadet Şerbetinden tadacak oğullar doğurur,
Vatana tasallut olan kahpe eller elbet birer birer kırılır.
Sakın ola ki, sevinmesin, yarasa dişli akvamı beşer,
Değer, almanız için,
Bir ederiniz olmalı!
Eder, fiyat ve markada,
Maddiyatta değil,
Maneviyatla aranmalı.
Sarılsam pahalı bir kilime
Kıvrılsam soğukta köşeye
Ölsem sabahın körlüğünde
İnsanlar çabucak gömerler
Bir iki aya kalmaz unuturlar,
Kilimi sererler baş köşeye.
Bizim için değerli olanlar,
Hep en yukarılarda olmazlar!
Ağzımızın üstünde burun
Gözlerimizin üstünde kaş var.
Bazen hava, kapalı ve yağmurludur
Bazense, güneşli, sıcak, huzur dolu
Acaba güneşe hasret midir kuzey kutbu?
Yoksa, gecelerinde huzurlu mudur?
Sen yine de fazla alışma yalnızlığa,
Ağaçların darlarına mı,
Darağacı demişler?
Düşünüyorlar diye mi,
Suçsuz ve günahsızları,
Darağacına vermişler?
Biz darbeleri, hep sevdiklerimizden gördük!
Tankla topla kapımıza dayanmadılar belki ama,
Hercailer, yüreğimizi çiğneyerek çekip gittiler.
Yeniden sevmek, yeniden güvenmek istiyorduk,
Hep aynı yerden, tekrar ve yeniden kırıldık.
Yaralarımızı sarmamız epey bir zaman alsa da,
Kelebek dile gelse,
Ondan hisse almaz mısın?
Olsalar da kavgalı,
Eti, tırnaktan ayırır mısın?
Güvenip, pamuk ipe,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!