Daldan, yapraktan geçti sonbahar,
Mazereti beyana, mecal mi bıraktı?
Terk etti, gönlü hercai bir menekşe,
Yalnızlığa gark etti, şevk mi bıraktı?
Bizlerde güzeldik, yaş yirmi beşken,
Geldi hazan, gözde yaş mı bıraktı?
Şu bir gerçek ki,
Bize yol göründü
Sözümüz bilmeyiz,
Hangi gönüllere dokundu
Kimi bir yere çekti
Güneş yerinden doğacak
Vakti gelince elbet batacak
Ben varsam, sende ben,
Gönlümüze Aşk dolacak!
Aşağı akan, yukarı akmaz,
Haksızlık karşısında,
Kılımız kıpırdamıyorsa,
Yedi milyar insandan
Bizi, farklı kılan nedir?
Filistin'de, Türkistan'da,
Biliyor musun?
Benim babam
Hem Muhafazakar!
Hem Liberal.
O da bir şey mi?
Yufkadır yüreğimiz,
Oklavasız, açılır!
Kır saçlarımızda,
Siyahlarımız tek tek sayılır.
Yoktur, Dünyanın,
Bizim vaktimiz,
Güneş doğuran,
Tan vakti değil,
Ayrılığa çağıran,
Gurup vaktiydi.
Ne kadar çok dirensek de,
Yaşımız durmadan ilerler.
Yüz kiloluk yük, az derken,
Otuz kiloluk yük, çok olur.
Dolup boşalmayan şişe gibi,
Dolup boşalmayan akılda,
Uzaklardan gördüm seni
Ne çok değişmişsin
Biraz cesaretim olsaydı,
Çağıracaktım isminle
Gelsen de gelmesen de
Her zaman yerin hazır,
Ben sana küstüm diyorsun,
Gel dedin geldim, git dedim gittim
Bir dediğini iki etmedim, hoş değil!
Biraz anlayış bekliyor insan,
Bir de güzel gözlerinin sadakasını




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!