İdris Çetin Şiirleri - Şair İdris Çetin

İdris Çetin

Nice medeniyetler kuruldu üzerinde;
Kurdağılı, Isaklı, Kalederesi, Çekerek,
Cemaloğlu, Hamzalı, Kavakalanı,
Kâhyalı, Sarıkaya, Çakır, İkizce,
Özürören, Sarıköy, Kamışçık,
Kazankaya, Çandır, Bazalambaç,

Devamını Oku
İdris Çetin

Sarı, kırmızı, beyaz,
Mor, pembe, turuncu…
Değişik ağaç ve bitkilerin,
Rengârenk çiçekleri…
Siz, önce kalbimde açıyorsunuz.
Sizinle meyveler oluşuyor, tatlı tatlı…

Devamını Oku
İdris Çetin

Bahar geldi, dayandı kapıma,
Dağlar yağmura doydu,
İçti suyunu, kana kana…
Bir duman yükseldi,
Dağların korkusuz eteklerinden,
Bahar kokusu kapladı,

Devamını Oku
İdris Çetin

Ağla! Gülmek için ağla…
Köpüklü bir ırmak gibi durmadan çağla.
Naas ve Felak’ı okuyarak,
Şeytanını kör düğümle bağla.
Kalk ve haykır dünyalara,
Bir sesin yükseldiğini iki dudaktan,

Devamını Oku
İdris Çetin

Kanayan bir yara,
Ağlayan bir ana,
Beli bükük bir baba,
Şaşkınca dolaşıyordu,
Bosna sokaklarında…

Devamını Oku
İdris Çetin

Sen; aç, tok yat kulağı duymaz,
Yaranmak için çalışır, durur kapitale,
Beş, on kuruş olsun şu fakire,
Nefes aldıracak yardımı yapayım demez.

Adalet, hukuk bu mu; yoksa sustu mu?

Devamını Oku
İdris Çetin

Bozkırın boz otları, boz tepeleri sararak,
Sinemden çıkan okları bağrında saklardı,
Rüzgârın nefesini dünyaya koklatarak,
Katılaşmış yüreklere, sevgi saçardı.

Taşlar haykırır ekinlerin arasından dağlara,

Devamını Oku
İdris Çetin

Dünyanın kalabalıklaşan nüfusu arasında,
Bir savaş başlatıldı, Avrupa’nın ortasında,
Masum ve mazlumsan dünyada suçlusun,
Yaşamını daima güçlülere borçlusun…
Bu zulüm ve işkence;
Sürüyordu dünyanın her yerinde…

Devamını Oku
İdris Çetin


Bir oy değiştirir ülkenin kaderini,
Kıymetini bilir hakka giden ederini.

19.04.2017
Yozgat

Devamını Oku
İdris Çetin


Ruslar Birinci Dünya savaşında Batum, Kars, Ardahan derken Bayburt’a gelip dayanmışlar. Rus askerleri şehirde dolaşmaya başlamış. Halk tedirgin bir şekilde beklemeye başlamış. Bu esnada İki Bayburtlu Çoruh nehri üzerinde bulunan köprünün altına saklanmışlar. Rus askerleri bakmışlar ki taşın dibinde iki kişi var, saklanıyorlar. Askerler tedbirini almış ve seslenmiş, “Ola oraya ne arayrsunuz?” Taşın dibindekiler cevap vermişler: “Ağabeyi biz adam değülüz. Ya nesünüz? Biz gurbağayız.” Askerler: “Ne kurbağası? Hiç bu kadar büyük kurbağa olur mu?” Bayburtlular köprünün altından seslenmişler: “Abi biz bıldırın gurbağasıyız, bıldırın gurbağasıyız, bıldırın gurbağasıyız. ” demişler.


04.08.2017
Erzurum

Devamını Oku