Güllebi Erzurum’un meşhur sarhoşlarındandır. Erzurum’da onu tanımayan yoktur. Onun şakaları Erzurum’u aşmıştır. Geceleri hep içermiş durmadan…
Bir gün yine akşam içmeye başlamış. Kendinden geçip sızmış. Sabah alaca karanlıkta evinin yolunu tutmuş. Sallana sallana giderken kanalizasyon çukuruna düşmüş. Güllebi: “Kisme yok mu, kisme yok mu, kisme yok mu? ” diye epey bağırmış, çağırmış... Onu kimseler duymamış…
Nihayetinde sabah namazına giden bir molla Güllebi’nin sesini duymuş ve ona doğru yaklaşmış. Güllebi mollayı görünce başlamış: “Benu kurtar, benu kurtar, bebu kurtar...” diye yalvarmaya… Molla demiş ki: “Seni bir şartla çıkarırım içkiyi bırakacaksın ve beş vakit namaza başlayacaksın.”
Bu şartlar işine gelmeyen Güllebi kurtarılmayı bırakmış başını başka yere çevirerek tekrar: “Benu kurtaracak başka kisme yok mu, başka kisme yok mu, kisme yok mu, kisme yok mu? diye bağırmaya…
Tükürsem suratına tükrüğüm ağlar,
Köksüz, ruhsuz dünyasını bağlar.
19.04.2017
Tevellüt bin üç yüz kırk,
Genç ihtiyar sapasağlam,
Ayağında bir pijama,
Sakallar bembeyaz ve tertemiz,
Nefes almakta güçlük çekiyor,
“Hacı baba, bayramın mübarek olsun.”
Dereler suya kandı bu yıl,
Çiçekler, böcekler güldü bu yıl.
Kuşların yüzünde güller açtı,
Turnalar kıtalar arsı uçtu,
Bulutlar bayram yaptı,
Tabiat suya kandı bu yıl.
Har vurup harman savurmayan,
Ecdadının emeğini kavurmayan,
Şeytanın neslini doğurmayan,
İmanın tadını almış bir gençlik.
Yağarsa kar bir insanın yüreğine,
Hakkı bilezik yapıp takar bileğine.
08.04.2017
Baharın ılıklığını içine akıt,
Tomurcukların sevda yüklü olsun,
Çiçeklerin arılarla donansın,
Körpe filizlerin umut olsun…
Yalakalık yapanlar, koşmadan senden önde gider,
Senin attığın adımları da, kendi nefsine çeker,
Sen, öndeyim zannedersin kendi kafandan,
Adam çoktan uçmuştur, hedefine yorulmadan…
22. 06. 2010
Kudüs’üm adın ruhumu okşuyor,
Seninle bir sessizlik duyar kalbim,
Seninle tarihin derinliklerine yolculuk yapıyor,
Seninle huzura eriyor yorgun bedenim.
Kalbime taht kurdun Kudüs’üm,
Üç kutsal dinin beşiği olan Kudüs’üm,
Yavşaklar yanar döner sulu yerlerde yaşarlar,
Menfaatleri için insanları çok ucuza satarlar,
Taştan, ağaçtan, helvadan putlar yaparlar,
Çıkarları uğruna gözlerini kırpmadan taparlar.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!