Unutulacak olana ölümle yaklaşmak... Her göz kırpılmadığında ödenecek bedel... Akacak göz yaşını durdurmak mı önemli olan, güçlü olmak için adımlarını sayarken?... Korkunu aşıp yaklaştığında hâlâ karanlığı görebiliyor musun?
Neden yazmıyorum diye soruyorum kendime çekingen bir şekilde... Bu cümle bir kişiye karşı duyulan çekingenlik karşısında yapması gerekeni yapamama durumu gibi değil, bu daha çok içimde kendimle çeliştiğim, tartıştığım, uğraştığım bir konu.
Konuya gelirsek; Ne yapmalıyım? Yani cidden her zaman olduğu gibi kendi başıma karar almaktan yoruldum hatta çekiniyorum bile. Yapmak istediğim bir şey olsun diye uğraşıyorum... Yorgunluk, halsizlik, belki de haberim yok ama hastayım.
Yavaş yavaş ve kısmen bilinçli bir şekilde görüş kaybı yaşıyormuşum gibi, hem fiziksel olarak hem zihinsel... Kalbim izlediğim bazı özel sahnelerde sızlıyor ince ince ve düşünüyorum acaba ne hissediyorum?
Herhangi bir şeyden vazgeçmek zor gelmiyor artık,
Her gelene hayatımda olduğu anda hoşçakal der gibiyim.
Kayıtsız düşüncelerim yalnız ve derin benliğimden ayrık,
Her gülüşümde nedense ağlamaya daha da yakın gibiyim.
Gönlümden kopanları muallakta yazdığım için duygularım ve hissettiklerim karmaşık bir hal aldı.
Ne zaman bir ruh geldi ve girdi kalbime, nabzımda dolaşır oldu?
Bakışlarım durgun ve düşünceli iken kendime getirecek bir umut aradı gözlerim.
Zorlamamak lazım bazen de...
Geceleri uyumak gerekirken...
Sevmemek lazım zaten be...
Gündüzlerini zehir ederken...
Bir yerdeyim ellerim uyuşuyor, yazıyorum aksine...
Güz dönemi, gül görelim mevsimine inat...
Hüzün mü kaplasa sonunda lokumdan tatlı,
Alabileceğin kadar sanma, daha yürek sakat...
Düzenini bozma, katlı kısmı daha yeni kalktı.
Sualler, şu halinizden daha yakın cevaba sizden.
Bir dörtlük yazasım var ve hala konu arıyorum,
Saçma düşünceler aklımda yer edinmiş bekliyorum.
Uzun zamandan sonra bir ilki yaşamak lazımmış.
Daha yeni uyandım, bu kadarını ummuyordum.
İsteklerin peşinden koşmalı mı hala sonunu görmesek de?
Sakince uzanıyor elim, nefsimde nefesini tutup omzuna.
Temas anında hücrelerini yumuşacık hissediyorum.
Tepkin çok özgün, içten gelen bir kaç dudak darbesi...
Söylediklerini kelimelerden değil ses tonundan anlıyorum.
Korkarken o kadar bir o kadar da sevgim sonsuz...
Evli bir çift belki ileride bakarsın daha da fazlası.
Kesip yedik mi hiç kendimiz için düğün pastası?
Kendim için hiç ummadığım kadar diliyorum sizin için;
Her şeyi yerli yerine koyabileceğiniz bir gönül tartısı.
Daha da derine inince bulduğun acıları sadece elinle tutabildiğin kadar mı zannediyorsun?
Yoksa halihazırda hazmedemeyeceğini bildiğin için mi geçiştiriyorsun?
Anlamaya çalıştığından fazlasını anlattığıma bakma, zaten kaldırabileceğin kadarını sana aktarıyorum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!