Derin bir bağ kopukluğu bu...
Oturmuşum uçuruma manzaram beni seyrediyor ben yeri.
Alaca renkler karışmış şehrin içine dağınık duruyor;
Saçımız, yatağımız, hayatımız, sevgimiz gibi...
Geçmişe duyulan bir özlem bu...
Bu bir gece; geleceğimi benden çok elinde tutan...
Sadece benimkini değil, benim gibi herkesinkini.
Kaybediyoruz, var bir şey geçmişimizi yutan,
Arasında kaldıkça unutuyoruz film karelerini,
Sıkışmış trajiklikte sahiplenemediğimiz hayatımızın.
Hayat bu değil ya...
Geceler...
Soğuk ışıklı ama canlı günler...
Sevecen, mutlu tablolar...
Yardımlaşmalar, gülümsemeler...
Bana çok uzak gibi ama her biri bir parçam aslında.
Kendisi ile çelişen cümlelerim soğuttu beni...
İnsanlardan, yaptıklarımdan ve kendimden.
Atamadığım adımlarım başkasının oldu hepsi.
Yerime geçenler anladı; vazgeçmişim her şeyden.
İnce sözlerimin ardında saklanan birikmiş hakaretler.
Dinlemeden konuşan uzak sanırım olaya,
Veya düşünmeden hareket eden kişilik.
Her sabrımı zorlayan ve güvenimi sarsana,
Bir tanım bulmaya çalışmak mıdır çaresizlik?
Derinlemesine bir his cidden, isminin hakkını veriyor bu boşluk,
Neyi kazandın ki şu hayatta, kaybetmek için telaşlanıyorsun?
Geçmez, merak dâhi etme artık, zaten bitmez bu çetin yokluk,
'Neden?' sorusuna cevap bulamayacağın halde hâlâ soruyorsun...
İçim parçalanıyor yine, en derinlerden gelen darbelerden...
Müzikler üstleniyor duygularımın ağırlığını hiç tereddüt etmeden...
Ağlamak istiyorum içten bir defa ama halâ yok bir bahanem...
Umarım ve isterim ki her şey olması gerektiği gibi olurken,
Tek, benim hayatımda kalanlar kendini gerçekleştiremeden ölmez...
Göz yaşların her zamankinden daha ıslak bu sefer...
Daha kaygılı bakıyorsun titrek gözlerinle...
Ördü yine ağlarını haberimiz yok iken kader...
Yakamazsın zannediyordum canımı sözlerinle...
Haber alabildin mi istediğinden, ömrümden?
Bazı duygularım her şeye rağmen beni yönetiyor hala...
Mesela hala heyecanlanabiliyor olmam bile mucize, ölümü düşündüğümde.
Hala bazı şeyleri isteyebiliyor olmama ne demeli, mesela; Ağlamak, Bağırmak?
Kendime zarar verdikçe ve daha da kötü olurken her şey nasıl hala gülebiliyorum?
Boşverebiliyorum kimseleri, çoğu zaman da sahte tavırlar sergiliyorum.
Hep iç dünyamdaki insandan uzağım gerçek hayatta...
Hayatın bazı gerçekleri değişmez,
Üzüntüyü atma şekilleri,
Mutluluğu paylaşma hevesleri,
Hiçbiri değişmez.
Sadece yöntemleri farklıdır kişiden kişiye.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!