Vakit akıp giderken şu ömrümde , tek üzüldüğüm kaybımın saatlerin toplanarak oluşturduğu yıllarımı almasıdır.
Kalakalmışken kararsız kararlarımın ortasında, seçeceğim yolda gidebileceğimden emin olamamam da başka bir trajedi.
Ritimden çok şarkıdaki sözlerin baskın olduğu gecelerde ben hala seni düşündüğüme üzülürüm.
Bazen biri ile konuştuğunda kaybını göze alsan dâhi cümlelerin sonuna nokta koyulduğu zaman hayattaki hiçbir şey kadar rahatsızlık vermiyor bu son söylenilen veda sözcükleri kadar...
Kalan geriye soru içerikli cümleler olduğunca kim geriye bakıp hâlâ keşke demek ister ki?
Salınamayan göz yaşları arttıkça, içinde biriken sadece söylemek istediklerin mi can yakıyor zannediyorsun?
Yüzün ayın yüzeyini kaplamış gece baktığımda gökyüzüne,
Yıldızlar ise siman daha iyi gözüksün diye destek çıkar.
Ufuk karıştığında geceye uzaklara baktığımda,
Sanki ışık süzmesi, ansızın gülüşün içimde parlar.
Neler yazıldı alnıma sustum diye tepkisiz.
At gözlüğünden, semerine kadar takmışım...
Neler söylendi yüzüme özünde sevgisiz,
En azından söyleyenler gibi hayvan olmadım.
Benim hakkımda düşündükleriniz tuzağınız oldu.
Ayın on biri olmuş çeyreği etmez tam bir gün.
Değeri arttıkça daha hızlı geçiyor zaman.
Ne gecesi ne gündüzü kalmış içinde bütün,
Hayatın bir parçası içinden koptuğundan.
Karmaşası insanlığın olgusunun tuhaftır.
Ay yıldıza aşık olmuş her gece onu görmek ister.
Güneşin haberi yok akşam olmasın ister.
Yıldızın hiç haberi yok eşini bekler.
İkiside muhtaçtır güneşe,
İmkansızı bekler.
Biri bana şiir yaz dedi, biraz istekli biraz üzgün...
İsteği benim teşfiğimden, üzüntüsü geçmişinden.
Bakıyor solgun solgun bir o kadar da açık teninden.
Kara gözlerinin içinde bir sınır yok kayboluyorsun.
Adımını at, yalan söyle veya hayatınla oyna...
Güneş aynı yerden batmıyor artık gündüzümde,
Bitmeyen gecelerime ise solgun ay ışığı eşlik eder.
Kaybolmuşsa ışığım karanlıkta bulunan gönlümde,
Bırakmaz peşimi beni sonuma götüren kader...
Ay ile güneşin birleştiği yerdeyim, yine bakıyorum uzaklara.
Öldüğüm tabirini tamamlayan bir rüya gördüm.
Sakince herkesin sadece izleyebileceği kadar.
Yıkılıyor yuvam, parçalanıyor maneviyatında içim.
Canımı en çok gördüklerim değil hissettiklerim yakar.
Ayrıldığım gerçeğini kanıtlayan sensizliğimi yaşıyorum.
Bir virgülün verdiği umuttan tut,
Üç noktanın belirsizliğine kadar yazdım...
Herkesten çok kendime neyi sordum?
Noktayı koyduğumda son cümleye.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!