Kuzum, yavrum, evladım!
Yedi Ocak oluncaya dek!
Kaç ocak yandı bilir misin?
Kaç Ocak söndü?
Kaç yuva yıkıldı?
Kaç mevziye kan döküldü?
Sabun çayı aksın dursun,
Yar gözüme baksın dursun,
Yüreğimi yaksın dursun,
Sen de akıp gitmez misin?
Zaman su gibi akıyor,
Cumhuriyet Bayramı
Özgürlüğün tadıdır.
Bu vatana sevdamı
Hissetmenin adıdır.
Bayrak elimde bugün
Fırtınanın ritimiyle dans eden sular!
İçimdeki çağlayanı bilmez misiniz?
Bulutların yüreğinde biten damlalar!
Gözlerimden akanlarla gelmez misiniz?
Gökyüzünün kucağını sarmalayan siz!
Yanlış hesap yapıp faka basanlar
Yanlış anlaşıldım deyivermez mi?
İzah etmek varken kös kös susanlar
Saygıya sevgiye kıyıvermez mi?
İzah isteyince çığlığa boğmak!
Derde deva bir tatlı söz
Dertsiz, derdi bilir mi ki
Yok sayılmışsa yaşlı göz
Adet yerin bulur mu ki?
Kimi zengin kimi fakir
Bir gurup vakti;
Deniz mavi, ufuklar kızıl.
İki tabure, bir masa;
Dikmişim gözlerimi sonsuz maviye
Beklemişim gelmeyeceğini bile bile.
Güneşi göndermişim ardından;
Canımdan yakındın, gönül köşküme
Sürüne sürüne giden sen oldun
Ben ummazdım senden Allah aşkına
Görüne görüne giden sen oldun
Sana sadakatte kusur mu ettim?
Hasretinden ölmek mi kader?
Yar yolunu gözlemek mi ?
Taşa, toprağa, dağa, ovaya
Haykırmak mı yokluğunu?
Aramak mı Gülçiçek?
Yüreğimde çocukça kıpırtılar
Yanıbaşında sen....
Ruhumda mutluluk rüzgarları,
Huzurum gölgen...
Bayram sabahım mısın?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!