Silsilesi ile doyuyor toprak,
Şıpır şıpır damla, o ihtişamla…
Küçücük darbeyle savrulan yaprak,
Şıpır şıpır damla, o ihtişamla…
Sevinç gözyaşları göklerin belki,
Artık köpürme, çekil kabuğuna deniz…
Toprağında gözyaşları olabilir!
Son sözümü söylemedim bak henüz,
Çekilirsen hıçkırık son bulabilir…
Dalga dalga geldiğince,
Fatih’im, ülkemin puslu yolunda,
Gazilik makamın hayırlı olsun.
Dostların bekliyor nahır yolunda,
Dostlara hayırlı haberin gelsin.
Zor şartların zorlu halini gördük.
Mart kapıdan baktırır; Çanakkale martında.
Tek yürektir milletim kurtuluşun şartında.
Umutlar dile gelir, Dumlupınar sırtında.
Ey gençler! Vatanımız ilkbaharda doğmuştur.
Çanakkale martında çılgın esen bir rüzgar
Nalbanda uğrayıp istedim ilim;
Bir çivi gösterdi, bir nal gösterdi.
Cehlimi kavrayıp anladı halim;
Bir tavı gösterdi bir pul gösterdi.
Hocam kalem kağıt al göster dedim.
Değişmeyen insanlar vardır…
Hiç değişmeyen…
Olay örgüsüyle,Zamanla, mekanla….
Hatta bu zincir içinde,
Değiştiğinin bile farkına varamayan…
Suyun akışına kendini bırakıp,
Bizi dosta değil, zamana sorun…
Zaman da değişti, biz de değiştik.
Derin derin çalan kemana sorun
Keman da değişti, biz de değiştik.
Saçın simsiyahtı diyen dostlarım,
Şu Nur Dağlarının Cebel elleri,
Düşman işgaline boyun eğemez!
Zalimin haince kem emelleri;
İman dolu göğüsleri boğamaz!
Gökten ay yıldızlı bayrak inerse!
Şahadet şerbeti sağanağında;
Başı dimdik olsun Osmaniye’min.
Evlatlar yatıyor cennet bağında;
Başı dimdik olsun Osmaniye’min.
Şahadet müjdesi geldikten beri,
Egoizmin zirvesinde , narsisizme bayraktar,
Ne insanlar tanırım serkeş ve haktan uzak,
Dinleyince sanırım, bu! adalete muhtar
Hilkaten inanırım, riya ne büyük tuzak!
İnsan fıtratı öyle, devâsa bir mâcize
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!