İbrahim Çelikli Şiirleri - Şair İbrahim ...

“-Allah kaç” dendiğinde
işaret parmağımızı gösterirdik
ama sayılardan bir tek üç ü bilirdik

“-sekizden beş çıktı..”
“-üş”

“-ya bizinki, bizim bilader okul gazandığında
o bili deye Hasan Alinin Üseyini yanımıza aldık
sağa-sola seğitdik, mamele yaptırdık
“-efendim bi bakarmısınız” dedik
gasteden başını galdırmadan,
inmin-cinmin sormadan

Hayat
hayat böyle
bilmediğimiz koyaklar da ne ceylanlar can havliyle kaçışır..
ömür..
ömür yetmez can çekişir..

nerdesin sen bunca fakıt
hiç aklına gelmedi mi..
senin derdin ne
çalımın kime

ulan Ismayıııll! ! ! ! !

“gelindi-gidildi kız bitirildi
köyün ürüsümü böyle bilindi
nişan alayına sini verildi
meyremin nişanı edilmedi mi?
Yüzük barnağına böyük mü geldi

denize düşen bir kar tanesi insan
dalgalar kıyıyı okşar gibiydi sevgililer
sahilde güneşi kaybolan
mevsimler geçip gitmişler

boş sanır sevdayı bilmeyenler

Ak sakallı

'çamırda' oynayıp dururken bir gün
bu mukaddes isteyicilerden biri
giyim-kuşamı, eli ayağı düzgün
herbirimize kağıtlı şeker ikram etti

“-evel-eveli, hinciki ğibi ne pangalar
takvim veriyo,
ne Salih Zeki, ne Sahatlı Marif takvimleri var
emme galkılıyo, emme galkılmayo
işden-gayıtdan hilale-milale bakan-çeken,
böğün hankı ğün bilen mi var

Nuray Abla

kendinden yaşça büyüklerin,
akranlarının,
küçüklerinin
mahallenin,

o akşam misafirdi köyodasında yörük beyi
anlayamadığım bir sürü kişiden bahsedildi
çocuklarından, macerasından, ikinci karısından
obasından çadırından yaylağından, kışlağından
yaşayıp, yaşamadığından, ölüm anlarından