İbrahim Arslan Şiirleri - Şair İbrahim A ...

İbrahim Arslan

Noel Baba İsa seni korusun.

-İsa bana darılmasın ama ben O'nun tanrı olduğuna inanmıyorum!

Noel Baba müslüman mısın?

Devamını Oku
İbrahim Arslan

DÜNYANIN ve onların o kadar çok kahramanları var ki: İsteseler 2 dakikada biter bu zulüm... Rabia (4) MISIR (mazlum) , kardeşi Fantastic Four(4) USA. SAHTE KAHRAMAN, kahramanlık maskeleri takmışlar. Bizi kandırıyorlar. Yani isteseler 2 dakikada biterdi bu zülum... Hiçbir kahramanlık göstermeyen kahramanlar utansın. Ey kör dünya, sessiz dünya ses ver... Dünya Hollywood'un bu sahte kahramanlarını bağrına basmamalı artık.

Eli Amerika'nın sadece Amerika'ya uzuyor... İş müslüman'a gelince süper kahramanları da dahil tekme vuracak nerdeyse kahraman olduğunu unutup... Bir de ESED var ki isteseler iki dakika da onu da R-Esetlerler... Nerdeyse 2 yıldır kanlı adamın elleri... Şarıl şarıl akıtıyor. Herkes mışıl mışıl uyuyor. Uyuyor dünya. Uyuyor ABD'NİN süper kahramanları. Bakalım bizim oğlan Polat ne yapacak?

Rabia... İnsan olan dünyaya iki kelime yeter. Ben 4 kelime ettim.... Adının hatrı için.

Devamını Oku
İbrahim Arslan

O konuşuyordu şimdi. Ne soğuk adamdı...
Şu ise şunun şurasında fazla konuşmadan sözü Eylül aldı.
O'ya sataşıyordu.
- Sen kadın olsan kesin.... dedi.
- Evet bu kadar sıcak olmam, dedi O.
Sıcak, sıcacık olurdum...

Devamını Oku
İbrahim Arslan

Şimdi bugündeyiz....
Yani 10 Haziran 2013.
Peki yaşın kaç?

Bu yazıyı okuyorsan sana yazdığımı bil... Yaşın ne ben bilmiyorum. Ve bugünden sonra sen kaç yıl yaşarsın! Şimdi seninle oturalım ve bu hakikatları konuşalım.

Devamını Oku
İbrahim Arslan

Not: Bu yazı 12.12.12' de yazılmıştı... Neden kimse okumadı ya! Bu bir olağanüstü hal durumudur! Flaş, Flaş, Flaş Milletimiz uyanıyor mu? Ya yazıktır sadece resime yarım saatimi ayırdım. Bu yazıda emek var yani! Derinden derine bir mesaj var yani!

Siz bilmezsiniz! Bizim köyün muhtarı bilir... Köyün muhtarı, Muhtar Yılmaz'ın buradan kulaklarını çınlatıyorum. Ben dizileri pek seyreden biri değilim. En sevdiğim dizi Kaygısızlar'dı. Halit Akçatepe ve bizim Bizimkilerin Cafer'i bu dizide döktürüyorlardı. Gülmekten beni kırıp geçiriyorlardı. Ama dizilerin konuşulduğu köyümüzün kahvesinin de sahibi Muhtar Yılmaz her diziden bilirdi. Ben de ona sordum...



Devamını Oku
İbrahim Arslan

Duymadığın sözlerimdi sana dediğim. Ben iki kişi duymasındansa üç kişi duysun dedim, hatta dört, beş. Sana yazdığım her şeyi bir düşün. Bu yüzden ben sana yazmadım, her yazdığım şeyi. Cümleler tek tek tükendi. Elim de sızladı, kalbimde. Nerde olduğum önemli değil. Dünyanın bir yerindeyim... Ses veriyorken burda etrafımda herşey sessizdi ilk defa. İçimden geldiği gibi yazıyorum yine. Ve okuyacağını biliyorum. Ve şimdi bağırsam- çağırsam hiç duymayacağını.

Ne kadar uzağız biz senle böyle. Ve ne kadar yakınız. Herkes sana yazdım sanacak ama ben herkese yazacağım yine. Ne varsa kalbimde saklamayacağım. Açık olacağım. Herkes ben gibi mi? Saklanmak kimlerin işi. Kaç kişiden saklanabileceksin. Bulmayacak mı biri seni en kuytu köşede bile. Yazmak istiyorum yazmak. Yazarsam rahatlarım şimdi...

Bu mektup olsun, herkes okusun, sen de oku emi. Kimse bilmesin neden bunları yazdığımı. Yarına ışık tutmalı, yakamıyorsak da bir ışık bugün? Gece karanlık olur. Karanlık aslında gece değildir biliyor musun? Karanlık insandır. İnsan karanlığın en kara tarafıdır. Anlamaya çalışırım her insanı. Ama güçsüzüm her insanı anlayamayacak kadar... Bakar O, görür O, Hisseder O... İnsan bir bulmaca, bir labirent. Ben herkesi anlasam der, ve kimse beni anlamasa! Saklanmalı evet inadına. Kaçmalı senin gibi insanlardan. Kendisine tahammül edemeyen başkasına nasıl edebilir ki?

Devamını Oku
İbrahim Arslan

Belki de ben hiç gitmemiştim, sana giderim dedim ya. Sana muhalefet etmek zor. Belki sen rüzgarsın ben kırıldı kırılacak bir dal. Belki de esmeni istiyordum başımda. Kırılacağımı düşünmeden. Ve bir dalın üzerinde küçücük bir yüreği olan bir kuş nasıl şakırsa. Öyle işte. Sana muhalefet etmek mi? Neden. Düşünmedim senden başka hiçbir şey. Düşünmeyi kim düşünür yanında.

Sana baktım göremedim kocaman, uçsuz bucaksız İstanbul içinde. Sahi sende İstanbul gibi vefasız, çilelimisin. Sen de kendine bir Fatih mi arzularsın. Unuttun mu beni. Bende seni milyonlarca sevenden alalede birimiyim. Hani İstanbul'u milyonlar nasıl severse yinede.

Ağlatma beni. Bak yüreğim kalmadı. Hergün bir tutam alıp gittiğin için. Gözyaşımda mı ikiyüzlü. Ve ikiyüzlü olmayan bir sen misin? İstanbul'la kıyaslarken seni. Hadi de ikiyüzlü değilim de! İstanbul gibi. İstanbul ne aşıkları alıp yere çarpmış, kanını akıtmış nice aşığın biliyor musun. Ve sen ey güzel. Seviyorum seni diye başım önüne mi gelsin.

Devamını Oku
İbrahim Arslan

Yedi cüce varmış memleketin birinde,
Demir gibi insanlar içinde bir pamuk prenses varmış.
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde.
(uğraşıyordu benimle evdeki bu sıra!)
Bende uğraşıyordum yedi cüce.
Ve bir pamuk prenses ile.

Devamını Oku
İbrahim Arslan

Bu yazıyı yazmaya salı gününden başladım. Ama yazdıklarım uçtu gitii. Akıbetini hiç bilemeyeceğim sanırım. Dert etmiyorum. Belki yazmamam gereken 'sevgi satırları' yazmıştım.

Sevgilim. Diye başlamıştım... Ve ben evli biriydim, yuvasını seven biri. Bu yüzden bu sözümü zaten yazmamam gerekirdi... Pekala 'sevgili' olma yaşı nedir ya da evlendiğinizden sonra sevgiliniz olamaz mı! Ya da kadınınız sizin sevgiliniz midir, sevgiliniz de değil midir... Ben şüphesiz bir de sevgililer gününün 365 gün yaşanması gerektiğine inananlardanım. Ve bu güne bir özellik yükleme ye karşı olanlardan. Mamafih (unutulan bir sözcüğümüzü cümlemde kullanmanın kıvancı içindeyim) gelin görün ki ben bu Milliyet Blog sofrasına da 14 Şubat 2011 tarihinde oturmuşum... Ve 3 yılım olmuş işte... Ve tesadüf bu ya o zamanlar 'İbrahim Arslan' değil 'Sevgi Yazıları' demişim sayfama... Esasen bu benim dışımda gelişen süpriz bir gelişme olmuştu. Aylarca 'Onay' beklemiştim... Ne hikmetse bazıları bana burada 'Sevgi seysi' deme gibi incitici tavırlar aldı... Yani üçüncü kızımın adına ben 'Sevgi' koydum... Sevgi'nin babası! da oldum...

Sevgilim... Hayır hayır aşkım... Bana üç çocuk veren kadına olmalı satırlarım.

Devamını Oku
İbrahim Arslan

Gökyüzüne baktı yeryüzünden...
O Gece bir yıldız daha eksildi işte,
Onun yüzünden... Bir melek öldü.
O yıldızı tuttuğu farz edilen...
Ağlama işte sil gözünün yaşını.
ZATEN gidecek sabahı görünce,

Devamını Oku