İbrahim Arslan Şiirleri - Şair İbrahim A ...

İbrahim Arslan

Şarkılar seni söyler...
Sen de o şarkıları.
Ey güzel Türkiye'nin insanları... Herkes güzel güzel yaşayıp gitse. Türkiye güzel dedik ya. Ama yaşattırmıyorlar ki. Hani yabancı olup gezeceksin Türkiye'yi şelalelerini, ormanlarını, vadilerini, dağlarını. Rafting yapacaksın, kayak yapacaksın, bisiklete bineceksin... Ve lüks olmasa da bir kafede manzaraya karşı çayını yudumlayacaksın. Olmaz. Bize yasak bunlar. Hani asgari ücreti bırakın bu ülkede bunlar amirine, memuruna da yasak. Yılda bir kere adam gibi gezen- tozan, dolanan nerde! Hani aileni alıp kafa dinleyeceğin meşgalelerini bir kenara koyacağın zamanlar. Biz tatile gitsek bile kafamızda bir yığın düşünce olmuyor mu?

Türkiye'm ne güzelsin ya. Sana dokunmaya kıyamıyoruz. Sana doyamıyoruz. Televizyon denen meret sağolsun... Gitmesekte görüyoruz en azından. Gelin hep beraber daha bize küçükken öğretilen şarkıyı söyleyelim.Ordaaa bir ev uzakta, ordaaa bir dağ var uzakta, orda bir köy var uzaktaaa, ordaaa… Daha bilmem ne var. Nakarat ne?

Devamını Oku
İbrahim Arslan

YOK ÖYLE TÜRKİYE SULARINDA VE TÜRKİYE KARASULARINDA YAŞAYIP,
Bir ağaç dibine yatıp,
Kuş sesleriyle mışıl mışıl uyuyup,
Amerikan Rüyası görmek...
*** ***
Bazılarımız gökyüzüne baktığında bir tane bulutta göremez, bir tanecik kuşta...

Devamını Oku
İbrahim Arslan

Gezi' de herkes gezinirken duran bir adam vardı. Durdu. O durdu, bazıları da durdu. Duran 'Adam'lar oldu... Adı neydi? Bence adı neydiyse adını: Duran, Durdu ya da Turan gibi bir adla değiştirmeli...

Bu durmalar olabilir. Ama Türkiye durmamalı... Mesela ötekiler de 'durmak yok sola devam' gibisinden yeni sloganlar üretmeli... Yeni şeyler yazmalı, yeni sözcükler seçmeli, yeni başlangıçlar yapmalı... Ve o 'Duran Adam' hareketi de tam Gezi biterken yeni bir hareket getirmek maksadıyla yapılmış değil miydi... Küllenmek değil de körüklemek isteyen bir tarzıda vardı bana göre... Ya da inandığı davasını 'diri' tutmak istiyordu adı 'Duran' ya da 'Durdu' olması gereken adam. Adı neydi ya. Bugün adını bile unuttuk ama kim olduğunu, sıfatını asla!

Neyse hep içimde bir yazma isteği var... Duran yazanlardan olmak istemiyorum... Durmamalı, yazmalı inadına arkadaşlar... Burada binlerce kimse olup 3-5 kişi olmamalıyız yazan! Yazan adamlar olmalıyız... Doğru bildiklerimizi yazmalıyız... Doğru dediklerimiz doğru olmasa da. İçimizdeki ve eteğimizdeki taşları dökmeliyiz...

Devamını Oku
İbrahim Arslan

Hadi canım demeyin. Düşünür dediğiniz düşünceli adamlardan oluşur zaten demeyin. İyi de düşünürlerin her düşündüğünün doğru ve yanlış olma ihtimali vardır. Bilhassa felsefeci düşünürler bir öncekilerin fikirlerini çürütmekle işe başlamıyorlar mı? Sonra da arkalarından birileri geliyor…

Düşünür dediğiniz toplumun sesi olmalıdır. Kanayan yaralara parmak basmalı, yol göstermelidir. Ve kendisi yolda tıkanmamalıdır ilkin. Şimdi şöyle bir düşünüyorum mesela Darwin de bir düşünür değil mi? Hadi canım demeyin. Adam soyumuzu, sopumuzu düşünmüş… Boşuna kafa patlatmış. Hazreti Adem ile Havva öncesi varsa insanlığın ona kafa patlatmış. Ben bu Darwin’i düşünmeyen düşünürler sınıfına buyur edemem gene de… Eğrisi – doğrusuyla her düşünür, düşünürdür sonuçta!

Görünen köy kılavuz ister mi, ister! Görünenler iki çift göz için yetersizse, görünenlerin hepsini görebileceğimizi kim söyledi… Ya görmek istediğimiz kadarını görürsek. Yani bu görünen köyde umulmadık yerden çıkabilecek köpekler yok mudur… Ya saldırırlarsa, kuduz bile olma ihtimalleri varsa…

Devamını Oku
İbrahim Arslan

Bir kadına verilebilecek en güzel hediye nedir?
Bugün bunu da düşünün bir kere. Kadını her hediye mutlu eder yeter ki en güzel kalıba, yürek kalıbına koyun verin o hediyeyi.
Bugün sevgililer günü ama bence bugünü 'aşıklar günü ' olarak değiştirmeliyiz. Çünkü bugün herkesi kapsamalı, kucaklamalı. Bir çok evli bu günü kendi günleri olarak görmez. Artık sevgili değillerdir çünkü... İlk başladığı gibi yürümez hayat yolunda sevgililer. Sevgi yollarında neler serilidir neler... Bu yolda her kimse yürüyemez... Aşk yolu ise daha başka bir yol.
İki dakika düşünün böyle bir günde kaç dakika duruyorsunuz sevdiğinizin yanında!
HER SEVEN SEVDİĞİNİN HER CEVRİNE KATLANMALI! Yüreğini okumalı onun. Gözlerine bakmalı, susmalı çoğu kere de inadına konuşmamalı. Çünkü sevgililer susarak çok yol katederler. Böyle bir günde sevdiğinizi kırmayın. Ona güzel kelimeler seçin. Ve onu dinleyin. Sizden istedikleri bir dağ değil sadece bir sımsıcak bir 'bağ'
Ne olduğunu tam bilmeden, anlamadan ona cephe alma. Ve bugün bütün açtığınız cepheleri kapatma zamanı. Eski kırgınlıkları unutun gitsin... Neden geleceğe bakmak yerine geçmişe bakıyorsun ki!

Devamını Oku
İbrahim Arslan

Vatanı sevmenin bedeli olmaz. Anlaşılan o ki benim sevgimle senin sevgin arasında bundan sonra fark olduğudur. Cümleyi şu şekilde de yazsam olur. 15 ay askerlik yapanın sevgisiyle 30000 Tl parası olanın arasında ki vatan sevgisi anlayışında bundan sonra bir fark olacağıdır. doğru hiç villalardan şehit cenazesi çıkmaz... MERAK ETTİĞİM BU YILBAŞI BÜYÜK İKRAMİYESİ HEP ZENGİN, VARLIKLI GENÇLERE VURUR. Olsun vatanı sevmenin bir bedeli olmaz, olur diyen verir parasını gider. Şimdi siz sayın olamayan sayınlara iki sorum var.

1-YARIN BİR OLAĞANÜSTÜ BİR HAL DURUMU OLSA bu bedelini veren, ödemiş askerlerimizi de çağıracak mısınız? Eline belki hiç silah almamış kimselere yoksa sen gelme mi diyeceksiniz? Yani bize çıkan seferberlik onlara da çıkacak mı? Eğer çıkmayacak diyorsanız size 2. sorumu zaten sormayacağım. Çıkacak derseniz işte 2.soru:

2-Hangi vicdanla bu askerleri çağıracaksınız? Zamanında temel eğitimini almamış bu kimseler afedersiniz manzarayı seyretmeye mi gelecekler...

Devamını Oku
İbrahim Arslan

Ben siyaset yazmayı bilirsiniz sevmem, yazmasına yazarım ama sevmem! Gelinen son nokta şudur ki. Yani son noktayı diyelim ki ben koyacak olursam. CHP ancak bir yüz yıl sonra iktidara gelir. Buna da dünyanın ömrü sanırım yetmez. O zamana Mehdi de gelir, Hazreti İsa' da iner. Ve bırakın Kılıçdaroğlu'nu bu partinin başına Mehdi gelse korkarım ki karşısındaki partinin başına gökten İsa inmiştir...

Deniz Baykal'dan sonra esen rüzgarla bile bu gemi karaya oturmadı mı. Hemde Kılıçdaroğlu'ndan başka alternatifi olmayan parti nasılda son sürat gaza gelmişti. Özlenen iktidar gelecekti. E ne oldu. Herkesin ağzı açık kaldı! Deniz Baykal gitmeliydi, geç kalmıştı. Ama böyle mi gitmeliydi. Bu hayli seveni olan başkana reva mı. Başına gelen her erkeğin rahatlıkla başına gelebilecek bir hadise değil mi? E bu adam, adam yahu, melek mi?

Sözün özü... Umutlanmayın beyler. Yeni bir şey olduğu yok...

Devamını Oku
İbrahim Arslan

Çilek filmi Kdz Ereğli'de çekilmiştir...!
Kdz Ereğli bir 'Sevgi şehridir'
Bu günlerde Ramazan ayı ile birlikte şehrimiz ağırdan hareket etmeye başladı. Canlılığını yitirmek şehirlere de mahsustur aslında... Güne kötü başlamak gibi bir şey.
Kdz Ereğli 'canlı' bir şehirdir... Dinamiktir. Biraz durgun zamanları da yok değil... Kdz Ereğli festivaller şehridir. Binlercenin 'Bir' olduğu şehirdir...

Çilek filmini duydunuz mu bilmiyorum... Şehrimizde çekiliyor. Azra Akın 'Çilek', YANİ filmdeki çilek sanırım... Çilek ve çelik bu şehrin iki ham maddesidir... Bu şehir de çilek gibi çelik gibi de kalpler görmek mümkün...

Devamını Oku
İbrahim Arslan

19 Kasım 2014

Burada sessiz konuşalım! Yüreğinde aşk olmayan insanlar rahatsız olmasın...!

***
Facebook' ta ' Aşk Üzerine Fısıldamalar' adlı grubumu kurmanın üzerinden üç ay kadar bir zaman geçti. Bu geçen zaman zarfında neler neler pay ettim işte şimdi burda da yazıyorum... Aşk üzerine epeydir kimseler konuşmuyor baktım...

Devamını Oku
İbrahim Arslan

Kaçtı adam. Yıllardır beklediği aşkı buldu. Buldu ve ondan kaçtı. Aşık olacak durumda değildi ki. Yüreği bir kadına vurmalıydı vuracaksa. Bir kadının olmalıydı olacaksa. Bu kadını her ne kadar kendisi değilde 'kadının' diye kader koymuşsa da... Seviyordu kaderin 'kadının' dediğini üstelik ama aşık değilse de!

İki beden bir olabiliyor, biliyordu. İki beden, iki vücud birbirini tamamlayabiliyor, tam anlayabiliyordu. İki vücüd birbirine yaşıyor, birbirine ağlayabiliyordu. Öyleyse başka bir kadına gerek yoktu. Hayatta bir erkek ihtimal ki iki kadın ile ilişki yaşayabiliyor. Ama bu, bu adama tersti. Sırılsıklam aşkı yaşayabilirdi, o sonradan bulduğu aşkı. Ama o buna güle güle dedi, elveda dedi..

Gidecek miydi şimdi o kadın. Bir kadının lügatinde pes etmek var mıdır. Bu durumdan sonra 'Şeytan' kimliğine mi bürünecekti kadın. Yoksa sana da eyvallah 'temiz kal' diye gidecek miydi. Ve hiç ama hiç bir zaman bu adamın kapısını bir daha çalmayacak mıydı!

Devamını Oku