Ha beri gelmişim ha ötede beklemişim
Yürekte bir iki damla kan
Ağızda üç beş nefes kalmışken
Ha sen ölmüşsün ha ben gömülmüşüm
öylesine geçecek biliyorken
neden hala geçmişe özlem var da
şimdiyi anlamadım ben
elimde tırnağım, gözümde kirpiklerim
uykudaki kendimi bilmezken
Su
Su
Son kez su
Bir damla da olsa su
Ne olur uzat elini, sık, tuzlu da olsa birazcık su
Ayağındaki çamurdan akan
Tırnağımın ucundaki sitem
Bir başka kusuyor kahkahasını
Ve rüyalarımda çalakalem resim çizen gerçekler
Bir başka hayaller çalıyor zihin tasına
Takaların son güneş dansı üzüyor yakamozları
Sebepsiz yere düştü elime Kebuter
Kanadında suretimi parçalayan
İnsanken gökyüzüyle cezalandırılan Kebuter
Sebepsizdi ölümün bu gece
Benim senden ayrılmam kadar
Ya hu ne beden
Soğanın yanında gül
Akrebin içinde derman kokar
Yahu ne beden
Geceleri uyku gündüzleri nefes
Sahile inmiştik hatırlar mısın?
Kalp çizmiştin kumsala
İki harf kazmıştın tırnaklarınla
Nasıldı gülüşün hatırlar mısın?
Ey sabahın sihri olan gonca
Pencerem açıl, mevsimlerden subantaya
Rüya diyarı kırağısı aksın
mavi bir tren ölürken beni susuzluğuma bırak
subanta mevsiminde ölümü kuantamsa yaşat
anlat artık yalancı olmanın yolunu
anlat subantada anlat ki bulut olan bedenimle
Sırtımda hüzün karanlıkları
Bilinmezin aşkında yanan gözlerim
Bir balta olmuş sallarım hüzünleri
Bin yıldızlı cihana doğarım da
yakarım alemin tüm ölümlerini
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!