Sözün özü,
Söze gerek yok.
Bakışarak anlaşamadığınla,
Konuşarak uyuşamazsın.
Sözün özü,
İşte hep bu kadar.
Gönlünün gölgesine sığınsam,
Yolunda yolcu olsam.
Başka sönmez gönlümün ateşi,
Dermanı sendedir Sultan'ım.
Bilmezler mi muradımız nedir?
Ben umutsuzluğumu sonsuz hayallerimde boğdum anne,
Hayata işte öyle tutunasım var sımsıkı,
Uçurumun kenarına gelsem de.
Ben kimsesizliğimi yalnızlığımla dövdüm anne.
Sustum sustum sustum anne.
Şu toprağa düşen yağmur,
Dalda öten bülbül.
Gül gonca, kırmızı,
Sarı lale, mor sümbül.
Şu toprağa inen yağmur,
Tek dostum Hakk'tır,
Hakk'tan gayrı dost yoktur.
Hakk'a dostluk haktır,
Hakk'tan berîsi nâhaktır.
Tek gayem Hakk'tır,
Sevincim tebessümünde,
Üzüntüm hüznünde.
Yarınlarım bugününde,
Ben kayboldum sende.
Yürek yangınım gözlerinde,
Çok değil az biraz ölmek istiyorum,
Belki bugün belki yarın gitmek istiyorum.
Kalamam artık o pis gönlünde,
Uçsuz bucaksız gitmek istiyorum.
Varınca bir gün dönülmeze artık bitmek istiyorum,
Yaradanın sığınıp affına,
Üzüldüm o kara bahtına.
Civan gibi yiğit düşüp bağrına,
Şehid olmuş memleketin.
Eyvah eyvah ki anaların gözü yaşlı,
Günışığı aydınlatamayacak karanlık,
Niyeti hain, duruşu kalleş sözü nâmert.
Kanıverdi gafletim, basiretim bir anlık,
Öyle sanıyordum ne yiğitmiş ne mert.
Zulmet akarken öfkeli bakışlarından,
İçimde bir melek bir şeytan,
Çarpışıyor bir lâhza durmadan.
Kavga, fecaat, buhran, stres, sıkıntı,
Kesiliyor nefes, tekliyor kalp ve bir çarpıntı.
Usulca ölmeli karmaşasında katil hayatın,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!