Bir gün ölebilir insan,
Olabilir ki belki bugün.
Ansızın gidebilir insan,
Ne fayda Allah demezse kalp lisan.
Ölmeden her gün,
Mezara girebilir insan.
Hayal zamana yayılır,
Fakat ölüm ansızın gelir.
Sevda hasrete katılır,
Fakat ölüm ansızın gelir.
Aslında beklenen midir?
Ölüm insanı çağırır mı?
Çağırır .
Mezarlıktan çıkamaz olursun.
Ölüm insanı çağırır mı?
Çağırır.
Hiçbir kabri görmezden gelemez olursun.
İlmek boynumuzda yılan koynumuzda,
Öyle ki cesur bir gidiş sonumuzda.
Artık alıyorum ihanetin kokusunu,
Ne bastırır ki ödleğin korkusunu?
Doğan güneş ve batan umutlar,
Önümde deniz,
Sırtımda kahrım.
Bir tasa bin kahır,
Ummanda boğulurcasına,
Ufukta yok olurcasına,
Ya sabır ya sabır.
Hayal dokudum ilmek ilmek,
Umut ektim toprağa.
İlim dediğin haddin bilmek,
Bakma içimdeki deli bozuğa.
Rüyalar aleminde uçmayan ne bilsin,
Yağmurlara karışıyor gözyaşlarımız,
Oysa herkes ıslandık sanıyor.
Kayalara şapka çıkartıyor sabrımız,
Oysa herkes uslandık sanıyor.
Geçmeyecek mi bedduamız ahımız?
İnsan sevmeye görsün bir kere ölümü,
Nimet sayar başına gelen her türlü zulümü.
İnsan sevmeye görsün bir kere ölümü,
Cenaze eyler en güzel düğünü!
Yorulmaz aşk ile mücadele eden,
Hırsız hırsızı sevdi,
Hırsızlar en çok birbirini sevdi.
İsyan etti gönül umutsuzca,
Peki ya nedendi?
Bu ses de kaybolup gitmeyecek miydi,
Kaybolan her haklı ses gibi,
Sırf seviyorsun diye gece boyu aynı şarkıyı dinledim,
Tek satırını kaçırırım diye gözümü kırpmadım.
Sen bilmezsin böyle sevmeyi,
Bir lâhza sensizliğin acısını tatmadın.
Geçen gün gözünde yaş görmüşler,
Nice aşıklar uğrunda düş görmüşler.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!