Biz seninle duâlarda buluşalım,
Tenhalarda değil.
Biz seninle hulyalarda buluşalım,
Sevdalarda değil.
Gecede sessizlik peçete kağıdında şiir,
Biz seninle mısralarda buluşalım,
Kınandı her vakit cesur bir öfke,
Mübarek mi korkak bir pısırıklık?
Katran karası zift karanlık gece,
Utanç mı keder mi temiz bir saflık?
Kınandı kalpten bir sevgi, iyilik,
Deryada zerre değilsin,
Derdin kürreyi aştı.
Saat durdu mevsimler zaman şaştı,
Sahne neydi bu acelen azizim o ne telâştı?
Giden gitti artık gelmez,
Ne büyük nimet kaçtı!
En çok en sevdiklerimiz vurdu,
Tam kalbimizden, yürek delik deşik.
Özür diliyorlar utanmadan,
Ne büyük terbiyesizlik!
Yüzüne nasıl bakarsın sırtından vurduğunun,
Kahpelik olmuşsa karakter,
Kahraman olsa ne çıkar!
Ayıplanmışsa doğruluk eğer,
O milletten ne çıkar!
Gündüzün geceye ulaştığı saat,
Ne çok istiyorum şöyle,
Üstümde pijamalarım karşımda sen.
Ne çok özledim huzuru,
Bir bilsen bir bilsen.
Sobada kestane, demlikte çay,
Gönlüne mi kar yağdı,
Neden bu üşümeler?
Kaderinde yine mi ayrılık vardı,
Neden bu düşünmeler?
Vuslat yine mi yarına kaldı,
Tende can kalpte cânân,
Ne fayda yoksa îmân!
Beklenen an işte şu an,
Ne fayda yoksa cânân!
Bir fidan gibi yeşerip,
Kuru bir yaprak gibi,
Düşerken toprağa,
Sarılmıyorsa tenin,
Şu yeşil örtü yahut albayrağa,
Ne kıymeti var yaşamanın?
Çaresizlik miydi kimsesizlik,
Yoksa kimsesizlik mi çaresizlik?
Mecnûn'a çöl aştıran mıydı aşk,
Peşinde koşturan mıydı Leyla?
Sahi şu kör topal dünya,
Ne Mecnûn odunda yandı aşkın,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!