Ne diyor şu kopan fırtına
Fedakar, cefakar yağmura?
Hangimiz benziyoruz ki ona?
Bakar mısınız yağmurun yaptığına.
Acelesi var sanki yağmurun.
Dört bir yana savurdu bizi ayrılık yeli.
Sarardı soldu benzimiz sonbahar yaprakları gibi.
Aynı gökyüzünün altında,
Yıldızlar kadar uzağız gönüllerin dünyasında.
Düştükçe ömrümüzden takvim yaprakları,
Söndü gönül fanusunda yanan sevgimiz.
Nazım demiş ya:
‘‘Küstürmeyin iyi insanları hayata.’’
Ben de derim ki:
Yarasalar kadar olamıyor muyuz ki
Küselim hayata.
Olasılıkların imkansız olmadığını bilirim.
Mayınlı sınırları aşmayı denemeyi severim.
Ben de bilirim, ölüler cevap veremez;
Sözler tutulmamak için verilmez.
Senli hayata inanmıştım bir kez.
Anlasana, çıkılan yoldan dönülmez.
Kendine yük olarak gördüklerini
Allah, senden aldığında anlarsın.
Kendine yük olarak gördüklerinin
Omuzlarına yük olmadığını,
Aslında seni var eden olduklarını;
Tıpkı bir ismi niteleyen niteleme sıfatı gibi,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!