Dünyamın hoşgörülü şadırvan avlusu.
Senle dolmuş ey hayallerimin son arzusu.
Ahlarım, yabani bir güvercinin yanık uğultusu.
Sadece senden ürkmem, ciğerimi eriten ey ahu.
Konayım tarih kokan camilerinin kubbelerine.
Hüzünlü dertlerimi def eden ilacım, ilahi sesinde.
Günün geceye gebe olduğu saatler.
Duygularımın kabarmaya başladığı vakitler.
Güneş dağların ardından bana göz kırpıyor.
İçimde huzur veren ılık bir serpinti yağıyor.
Mavi göğün yüzünde beliriyor kızıl fırça darbeleri.
Hani bırakıp gitmeyecektin,
Nerede sevgi dolu yüreğin?
Hani her şeyindim, seviyordun;
Kanadım kolumdun?
Sevgin yağmur olup yağardı hayatıma.
Gidiyorsan git bir an önce.
Yolun açık olsun durma öylece.
Kapım gibi gönlüm de sana engel değil.
Sensiz yaşamak yüreğime zor değil.
Sen olmadan güneş doğmaz,
Zil ayrılığı çalıyor koridorlarda.
Gri bulutlar ağlıyor semada.
Yapraklar hüzünle sararıp dökülmüş yere.
Acı taneleri serpiliyor yaprakların üstüne.
Bir varmış bir yokmuş tadında,
Ey sevgili!
Sensiz de
Senli de
Yaşmak,
Kederli mi kederli.
Aya benziyorsun besbelli.
Habib’im gönül deryamızın eşsiz incisi.
Zulmeti nura çeviren aşkın sönmeyen ateşi.
Müminlerin gönlünden zamanın silemediği,
Unutulmaz aşkların en büyük sultanı.
Hicranınla dağlanır yüreklerimiz.
Bir anne kumru yakıcı güneşin altında.
Sevgiyle ördüğü çer çöpten yuvasında.
Koynuna sığınmış en kıymetli hazinesi.
Yüreğinde hissediyor gözbebeğinin sesini.
Yüzünden süzülüyor anne merhameti.
Siper etmiş narin gövdesini.
Çocukluğumuz İbrahim’in ateş içindeki gül bahçesi.
Ömrümüzün makyajsız demleri,mis kokan baharı.
Allah evinin bahçesi oyun parkımızdı.
Kızmazdı bize sonsuz merhametli.
Karıncayı bile incitmeden koşuştururduk kabristanda.
Çocuklar için kocaman bir dünya.
Hayalleri süsleyen büyülü rüya.
Çocukların yaşadığı cennetten bir köşe,
Yüzlerinde tutuşur büyük bir neşe.
Anne baba seyirci oturdukları banklarda.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!