Evinin hanı, ev hanımı.
Küçük dünyasının hükümdarı.
Ailesi için alır en iyi kararları.
Yüreği çatlamayan sabır taşı.
Savaşır her zorluğa karşı.
Ey, vatan!
Ne güzel sevgilisin.
Var seni milyonlarca ölümüne sevenin.
Leyla dahi bu kadar sevilmedi.
Leyla’yı sadece Mecnun sevdi.
İhanet saklı gülüşüne kandım.
Ülkemin nadide bahçesini sana ayırdım.
Seni, gül sular gibi aşkımla sulardım.
Attığım her adımda Leyla’m diye anardım.
Güne ,aylara senin adını verirdim.
Fotoğraflar hayatın özeti,
Unutulmaz anların donuk deseni.
Yaşanır duyguların dört mevsimi.
Fotoğraflara baktığında
Yolculuk edersin zamanda.
Evet, itiraf ediyorum!
Çok seviyorum
Ve bir o kadar da kıskanıyorum
Göçmen kuşlarını,
Mesafeler kat ettiren kanatlarını,
Yaşamla ölüm arasındaki yolculuklarını,
Yıldızlar yükseklerde gezer.
İnsanlar yıldızlara benzer.
Kimi gönlümüze yakın.
Kimi uzak gönlümüzden.
Kimi parlak.
Kimi sönük.
Hala üşüyor musun Kibritçi Kız?
Yine kar yağıyor ayıplarımızın üzerine.
Ekmeğin kibrit kutusuna bağlıydı,
Kalbin vefasızlıklardan gamlıydı.
Hayaller
Alaaddin’nin sihirli lambası,
Berrak mı berrak gönül aynası.
İçinde ne dert olur ne ekmek kavgası.
Kur kurmak istediğin hayatı.
Ey evlatlarım!
Bakıp da halime aldanmayın.
Bu kocamış ağaç, genç değildi sanmayın.
Bir zamanlar toprak gebeydi tohumlarımıza.
Kalu bela deyip açtık gözlerimizi dünyaya.
Bu sefer açıldı sınıf defteri hüzünle,
Son kez yok yazıldı yoklama fişine
Bir daha burdayım diyene kadar mahşerde.
Fotoğrafları kalbini kıran bin pişman ellerde.
Yarım kalmış hayallerini yazıyordu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!