Garip şey dünyamı dün karartmışlardı, bu gün hala karanlık...
Bir düş mü görmüştüm, yoksa bir serabın mı yanılgısıydı..
Mavi düşlere yolculuk başlamıştı, mavi mi, hani, nerede mavi
Ve hala neden karanlık her yan, neden?
Göklerin denizlerin, ırmakların göllerin mavileri küskün mü?
Bir güz yağmuru gibi çıplak ve uzak
bir gülüşün kanayan ağzındaki karanfil
nemli gözlerde yaşamını bulacaksa
bulsun...
Darılır yoksa sevdasız geçen ömür
Sana uzanıyor ellerim
Yağmur dualarına açılmışçasına
Sana dönüyor kalbim
Pusulanın kutba yönelişi gibi
Sense yön değiştiriyorsun
Yoksa, yoksa beni silkip atıyor musun
Gündüzler ve geceler taşınmaz bir yük oluyor
Sen olmayınca dirimim
Ne kağıt kalem gülüyor yüzüme
Ne gecelerin fisunu
Bulutlar sarıyor dörtbir yanımı
Yalnızım susuz kaldım
Şu kurşuni bozkırda
Bir damlacık su yağmur
Uğramaz mı bu yurda
Göç tayını tutmak gerek
Sana yazdıklarım yüreğimin dili, aşkımın sesidir
Eğer bir ağıt duyarsan uzaktan ve derinden
Bilesin ki bu, gönlümün feryadı
Ve seni düşlediğimce özleyişimdendir.
Yüreğinde bir kanat çırpıntısı duyarsan eğer
Daha önceleri hep burada idin...
Yazdığın her sözcük bana esin kaynağı oluyordu..
Okuyordum..
Sözcüklere,
Tümcelere, paragraflara ve dizelere anlamlar yükleyerek...
Uzatın ellerinizi can dostlarım
Parmaklarınız bana değdi değecek
Ay aydınlığına bakınız
Işıklarınızın uzandığı aydınlıklardayım
Yumun gözlerinizi,
Bu siz misiniz
Bana el uzatan, göz olan, duygu ve düş olan...
Bu siz misiniz
Bana yaprak olan, dal olan..
Bukle bukle çiçek demeti,
Ve dünyama mavi derinlikler katan...
Yalan sevgilerden çok çekmiştir yüreğim
Şimdi sevenlerin yüreğinden kaçıyorum
Bir ürküntüdür deviniyor içimde
Bilinmedik limanları teğet geçiyorum
Yalan sevgilerden çok çekmiştir yüreğim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!