Gönül seyyah olmuş gezer ha,gezer
Duru durağı yok,uçarı gönül
Bazan doruklarda şaşkın güvercin
Konmaz enginlere,uçar ha gönül
Dipsiz kuyulara dalar su içer
Güz vurgunu duygusal devinimin sarnıcında çırpınan gönül nedir bilirmisiniz?
Hayır, hayır! Bilemezsiniz. Nasıl bileceksiniz?
Güz duygulara yabancısınız...Yaşamadınız ki! nereden bileceksiniz. İşte bu çırpınışın, bu duygusal labirentin ipi takılıyor boynuma.
Bana gel desen de glemem gülüm
Senden ışık yıllarınca ötelerdeyim
Uzak durdukça benden, daha uzağa
Gitmeye sözüm var, gitmelerdeyim
Sevmek yakınlıksa uzaklık niye
Yıllarca bitmedi, ne özlemim, ne elemim
Baş tutmadı yüreğimdeki yaralar
Günışığında kırıştıkça alnım, yandım
Gece karanlıklarına direnen gönlüm
Dizginsiz, deli dolu bıçkındır benim
Yüreğimin içinde kor alev bir korku var
Dört bir yanım oyma mermer afrodit
Halime güler oldu baharlar, yazlar
Tınmıyorum kimseyi ve yaşamı
Nasıl olsa ocunda ölüm var
Sevmek neyine gerekti yüreğim
Bir düş perisine tutulmak mavi mavi
Kapılarak gitmek bir denizin okşayan dalgalarına
Neyine gerekti
Ah yüreğim neyine gerekti...
Yarasaların şöleninde sevda arıyorum
Sevmelere yenik düşerek
Sev dedikçe yılışkan dudaklar
Nasıl da kolaylaşıyor
Barınaksız yüreklerde sevmeler
Mızrabı vurdukça gönlün teline,
Yürek alkor olur, köz bayram eder
Eller uzandıkça, sevda düşüne,
Şiir şölenlenir, söz bayram eder
Visalin vuslatın mevsimlerinde
Ulaşılamaz sanılan uzaklığın
Sen değilsin mavilim
Ne sesin, soluğundur
Ne de tenimi yalımlayan
Sıcaklığında kayboluşumdur...
Hüzün mü konuşalım...
İstersen hüznü bir yana iteleyelim. Şu en güzel visal anlarımıza hüzün libası giydirmeyelim diyorum.
Yeterince gözyaşı dökmedik mi, yeterince yanarak tükenmedik mi?
Bu bir düş bile olsa, şu visal anının güzellikleri ile mesrur olalım, mutluluğunu paylaşalım.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!