Daha düne kadar yüreğimdeydin,kımıl kımıl...
Oysa bu gün başını alıp gitmekten söz ediyorsun
Yine beni bitimsiz arayışlara mı iteleyeceksin.
Biliyorum, hala beni düşünüyorsun
Ve sevgim, sen hala içimdesin
Suskunsun bilirim
Tan basımları kayıt tutsun...
Yalnızlığın resimlerini...
Her yeni güneşte visaller uykuya gömülür...
Her akşam alacasında visaller güneşi taşır gecelere...
Sevdanın soluklanışı burada duyulur...
Yıldızların ışığında görüyorum seni
Göz kırpıştırıp gülücükler gönderiyorsun
Yıldız olmak yalnızlaşmaktır aslında
Uzanıp tutmak istiyorum ellerinden
Uzaklaşıyorsun
Umudumuz düşlere düştü..
Düşlere tutunduk, düşlerde yitirdik, en güzel anları...
Sonra unuttuk düşlerimizi,
ve düş esrikliğinden uyanışımız kabusumuz oldu...
Yılnızlıklarımızı sarı dolamalı sancıları sardı
Sevdayı uyarlayıp zaman ötelerine
Akmalı pınar gibi, ırmak gibi akmalı
Meltem gibi eserek yağmur gibi yağmalı
Baharlara renk katan çiçeklerce açmalı
Sevmek kolay değil yürek yolculuğudur
''Kar aydınlığıdır sakin gece yarılarında
Onun dudağına çarpıp yansıyan
Kar aydınlığıdır
Kar aydınlığında
Güpegündüz yıldızları tanıyanda
Sustukça azdıran da
Aylar dolu, yıl dolu günler geçti..
Yıldızlar avuçlar dolusu çilek oldu yüreğimizde
Ben seni, ben sevdanı ay dolu eylül günlerinde buldum
Ben seni, ben düşlerini eylül gecelerinde sevdim
Senden öğrün, senden izinsiz bir sevda ile
Nihavent faslında nazlanır teller
Adı konulmadık güfte Nazlıcan
Zambaklar açarken gocalanır gül
Lalezar içinde güldür Nazlıcan
Irmaklaşır coşkun gönlünde sevgi
Canana can sunan aşktır Nazlıcan
sevda yoluna agarsin saclarim..
senin gibi..
atesler düssün icime...
kor olayim..
yaksin beni...
sana uzansin dost ellerim..
Dağ düdeni dizeli ve bin gözeli, pınar akışlı… Sevi yazmanlığına kalem koşturulamayan Ozan;
Harmanladığın acılarından ezgiler, sayrılar, saklılar gönderiyorsun sevecenlere… İpek dilen öfkeler konduruyorsun deyişlerinin arasına… Sözcük sözcük… Dize dize ve dilim dilim…
Kimileyin yıkık kaşla geliyorsun… Kızgın, kırılgan, üzgün ve incinmiş.. Beklentileri boşa giden sevdalılar gibi… Anlatılarında baharının boranları dizeleşiyor ezik mi ezik, umutsuz mu umutsuz… Sonra da, gün ortalarında dört mevsimi yaşatıyorsun sevenlere… Kar yağdırıyorsun… Fırtınalar estiriyorsun… Buzullara sürgün ediyorsun kimileyin de. Ve bir küçücük gülüşünle de, çiçekler açtırıyorsun, baharları taşıyorsun… Temmuz alazını ekleyerek , apansız gidiyorsun…Ardın sıra baka kalan gözlerde özlemi dinmemiş yaşlar, teskine muhtaç bir yürek bırakıp, göynük umutları peşine takarak…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!