Haydar Okur Şiirleri - Şair Haydar Okur

Haydar Okur

Daha düne kadar yüreğimdeydin,kımıl kımıl...
Oysa bu gün başını alıp gitmekten söz ediyorsun
Yine beni bitimsiz arayışlara mı iteleyeceksin.
Biliyorum, hala beni düşünüyorsun
Ve sevgim, sen hala içimdesin
Suskunsun bilirim

Devamını Oku
Haydar Okur

Tan basımları kayıt tutsun...
Yalnızlığın resimlerini...
Her yeni güneşte visaller uykuya gömülür...
Her akşam alacasında visaller güneşi taşır gecelere...
Sevdanın soluklanışı burada duyulur...

Devamını Oku
Haydar Okur

Yıldızların ışığında görüyorum seni
Göz kırpıştırıp gülücükler gönderiyorsun
Yıldız olmak yalnızlaşmaktır aslında
Uzanıp tutmak istiyorum ellerinden
Uzaklaşıyorsun

Devamını Oku
Haydar Okur

Umudumuz düşlere düştü..
Düşlere tutunduk, düşlerde yitirdik, en güzel anları...
Sonra unuttuk düşlerimizi,
ve düş esrikliğinden uyanışımız kabusumuz oldu...

Yılnızlıklarımızı sarı dolamalı sancıları sardı

Devamını Oku
Haydar Okur

Sevdayı uyarlayıp zaman ötelerine
Akmalı pınar gibi, ırmak gibi akmalı
Meltem gibi eserek yağmur gibi yağmalı
Baharlara renk katan çiçeklerce açmalı

Sevmek kolay değil yürek yolculuğudur

Devamını Oku
Haydar Okur

''Kar aydınlığıdır sakin gece yarılarında
Onun dudağına çarpıp yansıyan
Kar aydınlığıdır
Kar aydınlığında
Güpegündüz yıldızları tanıyanda
Sustukça azdıran da

Devamını Oku
Haydar Okur

Aylar dolu, yıl dolu günler geçti..
Yıldızlar avuçlar dolusu çilek oldu yüreğimizde
Ben seni, ben sevdanı ay dolu eylül günlerinde buldum
Ben seni, ben düşlerini eylül gecelerinde sevdim
Senden öğrün, senden izinsiz bir sevda ile

Devamını Oku
Haydar Okur

Nihavent faslında nazlanır teller
Adı konulmadık güfte Nazlıcan
Zambaklar açarken gocalanır gül
Lalezar içinde güldür Nazlıcan
Irmaklaşır coşkun gönlünde sevgi
Canana can sunan aşktır Nazlıcan

Devamını Oku
Haydar Okur

sevda yoluna agarsin saclarim..
senin gibi..
atesler düssün icime...
kor olayim..
yaksin beni...
sana uzansin dost ellerim..

Devamını Oku
Haydar Okur

Dağ düdeni dizeli ve bin gözeli, pınar akışlı… Sevi yazmanlığına kalem koşturulamayan Ozan;

Harmanladığın acılarından ezgiler, sayrılar, saklılar gönderiyorsun sevecenlere… İpek dilen öfkeler konduruyorsun deyişlerinin arasına… Sözcük sözcük… Dize dize ve dilim dilim…

Kimileyin yıkık kaşla geliyorsun… Kızgın, kırılgan, üzgün ve incinmiş.. Beklentileri boşa giden sevdalılar gibi… Anlatılarında baharının boranları dizeleşiyor ezik mi ezik, umutsuz mu umutsuz… Sonra da, gün ortalarında dört mevsimi yaşatıyorsun sevenlere… Kar yağdırıyorsun… Fırtınalar estiriyorsun… Buzullara sürgün ediyorsun kimileyin de. Ve bir küçücük gülüşünle de, çiçekler açtırıyorsun, baharları taşıyorsun… Temmuz alazını ekleyerek , apansız gidiyorsun…Ardın sıra baka kalan gözlerde özlemi dinmemiş yaşlar, teskine muhtaç bir yürek bırakıp, göynük umutları peşine takarak…

Devamını Oku