Saatler geriye ağlıyor bu şehirde,
Her kırmızı ışıkta bir ,"kırmızı kiraz çekirdeği" saklıyorum dilimde.
Bekliyorum da, bekliyorum...
Dikiz aynasında geçmişim el sallıyor bana.
Kapı açık, gece soğuk,
Dışarıda aşk varmış, öyle diyorlar
Benim içimde mi? Yok canım!Belki eskiden,
Şimdi sadece sessizlik var.
Dua, kalbin sessizce ,
"Seni seviyorum" dediği en samimi yakarıştır.
Mısraların arasında kayboldum yine...
Hangi şairin susuşunda saklandım seni,
kim bilir?
Üzerimde şiir lekesi,
içimde eksik bir nakarat.
Gülüşü, bir nehrin tersine akışıydı.
"Ah" deyişi, bir denizin fısıltısı.
Bir rüyanın içine sakladı bizi kader.
Kavuşmak, Nazım'ın gökyüzündeki sisi gibiydi
Şairlerin, "cebi delik" olabilir !
Ama şiirlerin "cebi" öyle mi?
Her şiirin "cebinde" kalmış ,
Bir kaç kuruş sarı lira,
Biraz da "eylül" ,
Mutlaka olur ..
Eylüldü...
Bir sonbahar renginde tanıdım seni.
Gözlerine dokunsam, ardın
ekimdi.
Saçlarına sokulsam,
Her dokunuşumda esen rüzgâr,
İspanyol paçalarım rüzgârla dans ediyor,
her savruluşta Endülüs’ten bir "oley!" kopuyor.
Gözlerimde Granada akşamları,
adımlarım Giralda’nın gölgesinde kayboluyor.
Sevgiyi size harcanmış bir kesir gibi,
kestirip atmayın...
Her payın bir böleni olduğu gibi, her paydada da sizi bölelebilecek gizli bir ,
"bir" olduğunu ,unutmayın...
"Görüşürüz demiştin ya !
İşte ben ,
hâlâ o sözün nöbetindeyim"...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!