1.
Haklıydın dostum:
Şerefsizce yaşayanlara,
Yasaklamalıydık aşkı.
2.
Bir ayrılıktan kalma hüzün bulutu yüreğim.
Döküldü dökülecek yağmur misali.
Ağlamaya meyilli ıpıslak.
Gözlerinin rengi siyah mıydı, yeşil mi?
Anımsayamadım.
Geceler düşse de yüreğinin üstüne;
Sen karanlığa aldanma.
Onlar benden arta kalanlar.
Gördüğün rüyalar kâbuslara dönüşse de;
Ve bu kâbuslar gerçekleşse de,
Dil acılarla dolduysa,
Acıyı tercümeye ne hacet?
Zati gafil değimlidir,
Her sözdeki felaket?
Örtemiyorsa pederler güzelliği,
Sen, sırrımla sırdaş, yolumdaki yoldaşsın.
Yürüdüğün yollar hiç bitmesin.
Her ayrılığın beşiği,
Her kavuşmanın müjdecisidir yollar unutma.
Mutluluk tebessümleri yüzünden hiç eksik olmasın.
Ömür boyu kâbuslardan uzakta,
Dünya zindan olmuş, insanlar zalim.
Seven ömrünü vermiş, sevilen sevmez olmuş.
Ömür bitmiş fark etmeden,
Yar gitmiş geçmiş yüzünden.
Şimdi neye yanmalı bilmem,
Günahlara mı gidişlere mi?
Bir matem sireni kadar acı, yalnız ve çaresiz,
Geçmişten izler taşıyan, şu erken zamanlar.
Kilitli koca evrende hangi kapıyı çalsam.
Sokaklar bomboş, gökyüzü eskimiş.
Kuşlar bile yok, rüzgâr, ağaçlar hiç biri.
Şimdi gelecek, geçmişten daha ihtiyar.
Hep konuşurdun zaten susar gibi.
Arkanda sonsuz bir düşün anıları kalmış.
Yalpalayarak kalkmaya çalışıyorum ardından.
Biri çarpıp geçmiş sanki yanımdan.
Düştüm peşine boş kâğıtların.
Boş kâğıtlardan dolu geçerek baktım kendime.
Tutkulu bir öpüşme gibiydi,
Karabasan günlerde seni yaşamak;
Mavi derinliklere uyanıp,
Göle dalan ördek gibi özgür olmak;
Tutkulu bir öpüşme gibiydi,
Ne yeşil gülüşün, ne mavi ellerin;
Kara gözlerime gömerek geçmişimiz, gidiyorum.
Adresin olmuş kıyametim,
Özlemin olmuş suskunluğum,
Gökyüzünden adını silerek gidiyorum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!