dur dokunma
düştüğüm yerden kalkarım ben tüm benli acılarımla
dokunma doğrulurum...
sakladığım yerden
günlerden özlem ertesi
o bilindik ben çıkmazının dar patikasının solundaki
çukurda sımsıcak yüreğimdesin...
öpüp koklamalıyım cennet kokulu saçlarını
hadi şimdi
bal damlası gözlerine pusu kurmuş
ilk gün ki sevinçleri kokunla bezeyip gönder bana
bu gün doğum günün yeniden doğayım
gün doğmadan ...
kadınım
bu masalda ikimize de yer var az öteye kaysana...
gök kanatlı kasabalı martı çığlığıyla
lacivert gecelerden koyun dolusu yıldır yıldır yıldız topladım
özledikçe seni bu kentin dağlarının yamaçlarına
baharlar çiziyorum göz bebeklerime oturmuş senli deli sevinçlerle ...
parmak uçlarımda birikmiş
özlemin sızısıyla kanatıyorum yeniden yaramı sen diye...
kasabalı bir martı
adalı bir gökyüzü sıcak güleç yüzlü...
dar patikalar çıkmaz sokaklar
yemyeşil zümrüt ormanlar
bu başı karlı koca dağ bendim gülüm
yamacımda al beyaz gelincikler papatyalarım sen kokardı...
şimdi yokluğunda ağız dolusu küfür savuruyorum
seni götüren teyyarenin ...
geceler boyu dokunmadan
sevgimi ten edipte avuçlarıma parmak uclarıma
gözlerime yüz ettiğim özlemlerimi sevdim
sevdim okşadım saçlarını bir bir tel tel öptüm kokladım
hadi ben öldüm farzet
yık gözlerindeki benli sevinçleri
ikimiz de aynı masalın içinde
cayır cayır alev ateş yanmadık mı nasılsa
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!