balıkçı kasabasının
çamurlu dar sokakları sesiz
kaldırımları ayak sesinden mahrum ıssız
o martı kadar ıslak yalnız...
Özleminle doluyum içim içime sığmıyor
Aklım hep bir yerlerde öyle takılıp kalıyor
Gözlerim her yerde deli gibi seni arıyor
Geliyor musun yoksa gözlerim gözlerim dalıyor
saçlarının her teline tutunmuş
gül kokularına bir ömrü hiç edip harcadım
bu balıkçı kasabasını
kaç defa bir kibrit çöpüne kurban edip yaktım
asra yemin sanki bensizliğe giderken
buz yeşili kesilmiş feri sönmüş gözlerim
oysa bal damlası gökkuşağı sevinçli
koca yangınlarımın ilk kıvılcımıydı o gözlerin...
gidersin
düşlerimi bir kaç sefil şiire rehin bırakır
sessizce ardına bakmadan çeker gidersin...
elimde falı bakılmış bir tel papatya
göğsüme kapanmış avuçlarımda aminsiz dualarım kalır...
hadi ben hazırım
bi sus bırakıp ardında usulca çek git
kahrolsun göğü kararmış bu sefil balıkcı kasabası
bu koca mağrur dağ yıkılsın batasıca adın gibi batsın...
I.
o martı bezgin bir o kadarda yorgun
benim gözlerinin bahar yamacına sığınmış sevinçlerde
umudu günbe gün yitirdi o martı kadar...
iliştir senli sevinçlerimi
adalı bir rüzgarın sen kokan baharlarına
üfle kül altında bir yumruk közüm
dudaklarından kana kana içmiştim alev alev ateşi
sana bir ben bıraktım
kocaman yürekte beyaz gonca bir gül senli
biliyorum yumup o bal damlası gözlerini
öpüp koklayacaksın gizli gizli...
bir katre kan kesilmiş göz yaşı düşer
şiir müsveddelerin sararmış papirüslerinin yüzüne
mevsimini kaybetmiş bir tel al gelincik salınır
boyun büker koca dağın yamacında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!