Ne güzeldi eski sevdalar
Göz göze geldiğimiz zaman
Ne mutlu olurduk
Aşkın tadını
Bakışlarımızda bulurduk
Nerede o eski aşklar şimdi
hani söz vermiştik
birlikte yaşlanacaktık
torunlarımız olacaktı
koklayacaktık birlikte
ellerinden tutup da
Ey! gözü dönmüş
iktidar ve
zenginlik hırsıyla
yalana sapmış
Allah'ı kendine siper edip
ölümsüz olduğunu düşünen adam
Bir kısrağın yeleleri gibi
uçuşurken sarı saçlarını
dokunup okşamak isterim de
kopar diye
tellerine kıyamam
Okula ilk geldiğim gün ağlamıştım
Yanaklarımdan öpüp, sevgiyle kucaklamıştın
'Hayata ilk adım buradan başlar' demiştin
Öğretmenler günün kutlu olsun öğretmenim.
Nice karanlık ruhları aydınlattın
benim annem
canım annem
güzel annem
gübre kokar
toprak kokar
yağmur kokar
yüzleri kara
gözleri aydınlık
ciğerleri kömür tozu
yürekleri pırlanta
Çizmeleri çamur
'kirletmesin sedye' dedi boynu bükük
Dünyaya kazık çakarım sanma
Dünya nimetlerine aldanma
Zenginim deyip, sakın gubarma
Bilki son pişmanlık fayda etmez
güneşin kızıl rengi
suya vurmuş
su yanıyor
ateşe inat
yakamozların ışıltısı




-
Hakan Erol
Tüm YorumlarGünün şiiri olması gerektiğini düşündüğüm bu şiirden anladığım, yetimhanede büyüyen yetim bir çocuğun, rüya görmeyi, kederi ve umudu bilmeyişi, yetimhanenin taş duvarları arasında yaşamının bir tükürük izi kadar değersiz oluşu ve bu taş kanatlar nereye savurursa oraya gidişin bir mecburiyet olduğunu ...