Şah İsmail, Yavuz nerde,
Tarih için düşme derde,
Kuran, sünnet neler derse,
Biz orada buluşalım.
Hasan ile Hüseyini,
İtin biri Kuran’la,yemin etti Allah’a,
Vallahi de Tallahi söylenenler iftira,
Allah adı anıldı sukut geçti kulları,
Sonra dan kabul etti,Allah çarptı galiba...
Şu an zıpladığın kara toprağın,
Altında bir güzel yatıyor inan.
Basarak geçtiğin yeşil yaprağın,
Üstünden gözleri bakıyor inan.
Bu mevki,bu makam,saraylar senin,
Kara bulut çöktü ufkuna demin,
Çiçek gibi uçtu,toz gibi gitti,
Canından kıymetli altın servetin.
Hasan Arpacı,2014,Üsküdar
Ölü denizlerle yükselen başın,
Bilinmez vebalin, bilinmez yaşın,
Şu kalleş ağlara son bir Savaş’ın,
Ruhunu okşayan yer Anadolu'm.
Yeni akınlara yemin eyledik,
Gözlerine baktım deryalar gördüm,
Sen beni çöllerde mecnun mu sandın.
Hülyalara daldım leylalar gördüm,
Her bakan gözüne, vurgun mu sandın.
Dünya sevgisiyle yanıp tutuşan,
Kaldırımlar ıssız,
Caddeler sessiz,
Gözlerim görmüyor,
Şehir insansız,
Ve her şey imansız.
Hani şöyle,
Güne uyanınca,
Çevresine bakınca,
Karnın acıkınca,
Ne yersin diye soracak,
Hasretle sarılacak,
Bahar gelirken bahar,çiçekler nağme yakar,
Sen renkleri görmeden,yolu severek gittin.
Rüzgâr gene poyrazdan,deli deli eserken,
Sen bunlara alışık,sanki gülerek gittin.
Bizim dinde hak,hukuk,adalet,gören varmı,
Allah korkusu olan,adaletten kaçarmı,
Ben arayıp tararım,rastlamadım bir türlü,
Yanmaz kefen yapanlar,cenneti de satarmı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!