Mecnun gibi şu alemi dolaştım;
Eller duydu zalım, sen duymadın mı?
Yardan gelen her cefaya alıştım;
Ağlama gözüm, ağlamaya doymadın mı?
***Bırak giden gitsin bir hayrı yoktur.
***Ta ezelden zaten bağrım yanıktır.
Kaç mevsim gelip geçti aradan
Sitem taşlarını yedim her yandan
Yar hasretiyle sınar beni yaradan
---Kendime fayda etmez sözlerim
---Ne duruyon ağlasana gözlerim
Senden kalan gönlümdeki,son kale düştü!
Görmedim mi mevsimler,ne tez gelip geçti.
Bak ömrümün dağlarına, dumanlar çöktü;
Bilirsin ya sefil gönlüm bu zehri, elinden içti.
***Tükendi nakti ömrüm,kalmadı zaman!
***Senden gelen selam değil,katlime ferman.
Yetmedi mi ardından koştuğum
Ne olur bir yerde dur kara gözlüm.
Geceler boyu hayalini kurduğum
Bu rüyamı hayra yor ahu gözlüm.
Ne beni süründür ne de sen ağla
Ağzı şeker, dili anzer balıdır
Hali belli, doğuştan nazlıdır
Kime sorsam, acep kimin kızıdır
İpek saçlar, belik belik örülmüş.
Hele bakın şu güzelin haline
Nazına katlanacak kalmadı takat
İki sözden biri tamam biri fakat
Gündüz sağlamsın geceler sakat
Vallahi anladıysam arap olayım.
Bu ne cilve böyle çok havalısın
Benden selam söyleyin, o vefasıza!
Bundan sonra, arayıp sormasın beni.
Unutup adını ya dost, sildim gönülden;
Bir başka yar sevmez, sanmasın beni.
Yıllarımı heba ettim, boşu-boşuna!
Arz edeyim halimi ulu divana
Deyim ki şu bağrımı taş eylediler.
Ben razı değilken hicrana gama
Küllenmiş ateşimi kor eylediler.
Beladan kurtulmayan garip başımı
Arzuhal yazdım güzeller şahına
Kendi köşesinde otursun demiş.
Nazar eyle dedim garip kuluna
Nefsine heves etmesin demiş.
Sakın yenilmesin devri zamana
Aslına çekermiş insanın özü!
Kendini bilmeyen kula ne deyim?
Dikenler bürümüş her bir yanını;
El ayak basmayan yola ne deyim?
Kusurlu bulmuşlar feleğin çarkını!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!