Cehennem sopalarını verirler,
El altından…
“Barış…”diye haykırırlar yüzüne,
Sıkılmadan…
Ne hesaplar yapılır uzakta,
Er meydanından…
Âkıbet adlı tekneme bindim,
Yelken açtım bilinmezliğe,
Engin ufuklara…,
Ne başı belli,ne sonu,
Ne iskele,ne alabanda…
Ansızın düşüverirsem suya,
Sevdâ çemberi,
Kollarını alev alev dolayıp,
Yaladı,titrek yüreğimin çehresini…
Kanım,bir tokmak…
Kalbim,
Koca bir düğün davulu…
Bir kadınla başlar her şey,hayat,
Bedeninden kopar nefesler…
Bir kadınla başlar serpiliş,
Kanarak doyar canlar,etler…
Adsız kahramanlar yurdunda,
Kadınlar vardır,Hâlide’ler…
Hâlâ göğsüne bastırır gökyüzü…
Şişkin bulutlarından,
Ak memelerinden emzirir,
Dolmabahçe’de tuğ kaldıran nutukları…
Atamın gözlerini görürüm…
O gözleri,
Alev topuyla oynayan,
Yaramaz devler gibiydik,
Neşe içinde…
Bir masal uçurayım kulağına
Dalmadan önce,
Rüyâlar diyârına…
Biliyor muydun,
Aslında güneş,
Günyüz isimli bir delikanlı;
Sonun ve başlangıcın,
Kuyruklarından bağlı olduğu,
Bir yerdedir sonbahar…
Ne bileyim işte,
Kiminin okulu başlar sonbaharda,
Benimkisi,
Erkek kalbi ya;
Yiğit utanmaz,
Böyle yavukluya kul olmaya…
Güneşin çocukları,kutsal atlarınla;
Borhan’ları börk yapıp kuşatan,
Mâşallah…
Her zaman uyumlusun…
Lodoslar,fırtınalar,
Nereye eserse,
Kendini ne yıpratır,
Ne yorulursun…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!