Eyer üstünde uyuduk...
Dolunay,
Başucumuzda ninniler mırıldanan,
Çopur yüzlü bir dede...
Denizi minder yaptık,
Bağdaş kurup dertleştik,
Toprak,
Bin türlü nazı çeken,
Aşığımızdır...
Yedi kıtada,
Bizim kadar sevdiği azdır...
Kazmayla da,
Öylesi garip bir aşk destânı…
Düş âleminin haritasında,
Bir kasaba varmış,pek bakımlı,
İçinde bir de çifte hamamı…
Her hamamın da olduğu gibi,
Varmış bunun da sürüyle cini…
Gün,
Batmamak için çırpındı âdetâ…
Yumruklaştı zamanla…
Bak,
Gece kanattı güneşin yüzünü,
Tırnaklarıyla…
Evimizin önündeki,
Taşlı sokaktan geçerdin…
Yarışırdın doğan güneşle…
Küçücük,
Cılız vücûdun,
Bükülmüş belinle…
Davullar armağan edin çocuklara…
Öğrensinler,
Vurmasını tokmakla…
Davula âşık olsunlar…
Davulun nağmesine,
İçindeki üzüntüye,sevince…
Baş döndüren kokuyu,
Akça gerdandaki tahtına,
Oturtmak için yarışırken çoganlar,
Küçüldüm,küçüldüm,ufacık oldum…
Bâzen uçtum,bâzen derelerde yol aldım,
Ördeklerin kanatları arasında…
Cadıların süpürgelerini çaldım,
Vardım taş canavarlar adasına…
Ejderhâlarla dövüştüm,
Fareli köyün kavalcısını,
Bilir misin nar tanem,
Hatırla,
Bir getir hayâline…
En önde kendisi,
Ardında,köyünü basan binlerce fare…
Bırakın sevişsin renkler yeryüzünde…
Yüzükoyun uzansın şu masmâvi gök,
Cilve yapan,yosma bağların üstüne…
Papatyalar,dolaşsınlar lâlelere…
Aslanağızları öpücük kondursun,
Güllerin kızaran,nazlı yüzlerine…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!