Kumsalda beste sensin, nağmelerde dengin yok,
Ufukları aşıp da kalbime saplanan ok,
Mükâfat mı, ceza mı, adını koymak lâzım;
Sahilleri serin tut sinede sûzânım çok.
Açık denizler sana kavuşmak için coşar,
Vicdanında, gönlünde, kulağında sağırlık-
Başlamışsa aniden, acile gideceksin.
Tarikatta, mezhepte, yırtar geçer kabızlık,
Tasavvuftan sıyrılıp, Kur’an'a döneceksin.
Kitleler mi Alla'hı, Allah mı kitleleri-
Kandırma da mâhir kim, gelin karar verelim,
Yükte hafif pahada ağır kalan değeri,
İbadetin sonunda borsadan öğrenelim.
Varolmaktan maksat ne, dürtüye mi kapılmak,
Her şeyi eleştirip, yüzünden nuru döken
Yüksek volta tutulmuş kuru kafa gibidir
Kabahat arayıp da ayıbı ifşâ eden
Foseptik çukuruna akan kanal gibidir
Halîfe Kâbe ördü vahiyle indi ilhâm-
Tahkim için evreni iskele kurmaktadır,
Târîkatçı ahkâma nizâmât veren zulâm,
İlâhi mahkemeye bürokrat sokmaktadır.
İslâm da su çekildi pınara yönelmeli,
Haktan uzaklaştıkça ahkâmlar kara delik,
Derdest edilip her yan yürünmeli kuytuya,
Yalnızlık ruhum için çelikten bile çelik,
Gündüzler gece olsa kim çekilir uykuya.
Şerh ederim halimi dedemin lehçesiyle,
Ezeli ebed ile kâim eden arayış,
Beka da insan yoktur, îzânda var yetenek,
Tevhitteki akortu aport sanan nümâyış,
İstiklâl bekler iken izmihlâle düşecek.
Balın içinde ağu öldürücüdür meret,
Hayalimdeki ıtır' ipek mendil Menekşe,
Sinem sana tiryaki' sensin damarımda kan,
Senden kâm alan âşık ısı verir Güneşe,
Ruhumdaki kor alev' şehrimi yakan volkan.
Aşk'ta daim diridir zihindeki endişe,
Ağır ağır atılacak gam ve dert...
Onsuz asla gerçekleşmez muhabbet-
Dışarıda gasp edilen itibar,
Meyhanede iade edilecek (!)
Meyhâne,
İçildikçe kadeh mutlu, üzülür kızıl şarap
Meyhanede son gecesi, en sonunda buldu darp
Yargılandı ahkâmında, beyaz cam ve kızıl su
Müebbet-i muhabbette taraflar oldu harap
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!