Dil bilen tek varlık insan mı acep-
Başka lehçe süren yok mu dünyada,
Kıskaç ve zehriyle can yakan akrep,
Bir cümle kursunda anla hanyada.
Yavrusu doğunca tapulu evi-
Gerçek bir dostun varsa cepte ayna gerekmez
İnsan üzülse bile dosta nispet edilmez
Uzun yola çıkarken yüze değil içe bak
Yılanda deri gider, huyu asla değişmez
Dehr içinde rahmet oldu şol yağmur,
Kemanıyla raksa yön verdi rüzgâr,
Toprakta karıldı muhteva çamur,
Adem yaratıldı Havva yadigâr.
Böyle doğdu bu günahkâr tasavvur,
Sanırdım konuşan ben' ağlayan, gülen benim,
Bir güç var görünmez de' dilimde vird'i lisan,
Mal onun' can da onun, odur bedende tenim,
Kıyam da durduran o' o eder yerle yeksan,
İçi boş bir kamışım' adıma denir insan.
Buğday daha taze içi ham iken,
Cahili andırır başı dik durur,
İnsan ilme doyup olgunlaşırken,
Buğday başağını yere kondurur.
Ârifler kısıtlı ilm uzun boylu,
Bir ezeli sevda'ya vereli peşin iskân,
Mesulü'yum kervanın terk edemem yokuşu,
Bunca mert yiğitleri küfelik yapan mekân,
Dünya meyhanesidir nûş eder bunca kuşu.
Geçtim dünya üstünden meçhule kanat açtım,
Yörüngesiz irâdemin karamsar geceleri,
Rüyâlarda hep ölürüm kimse girmez salıma,
Bombalanmış bedenimin en güzîde semtleri,
Kısıtlı kaldım ey kamu vasi gönder aklıma.
Sigara, alkol kumar, uyuşturucu girdap;
İdrak erdemimizin iflasından kaynaklı-
Acı ve elemlere katlanmada son âdap,
Duman ve zehir ile kumara dayanaklı.
Kara sevda bağrım deler, sînemde göz göz yara,
Ney gibi feryada düştüm inledim düştüm dâra,
Dağlanırsa iki âlem, ele gelir, ses verir;
Biri benim, biri de ney, aşk ve neyzen de ara.
Güneş âleme cephe bahtıma yandan çalar,
Gönül atım şahlanmış teçhizimde yok yular,
Bahtı güzel olanlar ikbâl ile yar bulur,
Benim mevsimlerime gam ve ızdırap dolar.
Bak içine seyreyle kanayan duyguları,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!